DOLAR
42,7 -0,01%
EURO
50,16 -0,01%
ALTIN
5.966,82 -1,17%
BITCOIN
3.837.123,07 -1,35%

Serençay Kanyonu ve Teke Sarayı: Burdur'da Doğal ve Tarihi İzler

Burdur’daki Serençay Kanyonu ve Teke Sarayı, mağara yerleşimleri ve M.S. 4./6. yüzyıla tarihlenen izleriyle doğal ve tarihi değer taşıyor.

Yayın Tarihi: 15.12.2025 10:55
Güncelleme Tarihi: 15.12.2025 10:55

Serençay Kanyonu ve Teke Sarayı: Burdur'da Doğal ve Tarihi İzler

Serençay Kanyonu ve Teke Sarayı: Burdur'da Doğal ve Tarihi İzler

Serençay Kanyonu, Burdur’un Günalan köyü ile Askeriye köyü arasında, Askeriye Çayı üzerinde yer alıyor. Bölge, doğal kanyon yapısı ve içindeki mağara yerleşimleriyle öne çıkıyor. Kanyon çevresindeki yerleşim alanları, kaynaklarda M.S. 4. veya 6. yüzyıl tarihlendirmesiyle anılıyor ve alanda geçmişte insan yerleşimleri olduğu tespit ediliyor.

İsimlerin kökeni ve yerleşim özellikleri

Yerel rivayetlere göre kanyonun adı, "seren" kelimesinin "uzun" anlamından türetilmiş. Bölgede halk arasında kullanılan diğer ad ise "Teke Sarayı". Bu adın kaynağı, yağmurlu veya karlı havalarda çobanların keçi sürülerini burada dinlendirmeleri; sürünün başındaki erkek keçiye verilen "teke" adından gelmesi şeklinde açıklanıyor. Ayrıca kaya dokusunun kolay oyulabilmesi nedeniyle alan, halk arasında "Kadife Kale" olarak da anılıyor.

Araştırmalar ve tarihsel değerlendirme

Burdur İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, Serençay Kanyonu ve Teke Sarayı’nı ilin doğal ve tarihi zenginlikleri arasında sayıyor. Bölgedeki mağara yerleşimlerinin bazı bölümlerinde mezar izlerinin de bulunduğu belirtiliyor. Prof. Dr. Mehmet Özsay tarafından yapılan değerlendirmelerde alanın Genç Roma ya da Erken Hristiyanlık Dönemi yerleşimi olabileceği öne sürülmüştür; bununla bağlantılı olarak Hristiyanlığın ilk dönemlerindeki baskılardan kaçan toplulukların bu tür mağaralarda yaşadığına dair rivayetler mevcut.

Serençay Kanyonu, uluslararası ilgiden de nasibini almış; 1835 yılında İngiliz gezgin Hamilton bölgeyi ziyaret ederek Kadife Kaleye ilişkin gözlemlerini eserlerinde aktarmıştır. Ayrıca 1940 yılında alana ilişkin bir doktora çalışması gerçekleştirildiği kaydedilmektedir. Bu veriler, bölgenin hem doğal güzellik hem de tarihsel araştırma açısından önemini gösteriyor.

Sonuç olarak, Serençay Kanyonu ve Teke Sarayı, Burdur’un hem doğa hem de kültürel miras açısından korunması ve üzerinde daha ayrıntılı araştırmalar yapılması gereken alanları arasında yer alıyor.

SERENÇAY KANYONU

SERENÇAY KANYONU

SERENÇAY KANYONU

Yazar
EDİTÖR

Meryem Özdemir

Ben Meryem Özdemir, 24 yaşındayım, Bursa'dan çalışıyorum. aksiyon.com.tr Gündem'deyim ama spesifik olarak eğitim ve sağlık politikalarındaki güncel gelişmelere odaklanıyorum. Öğrenmeye açık, meraklı ve enerjik bir yapım var.