Netanyahu yarın Suriye ile olası güvenlik anlaşmasını değerlendirecek
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Suriye ile olası bir güvenlik anlaşmasını ele almak üzere yarın bakanlar ve güvenlik yetkilileriyle toplantı gerçekleştireceği bildirildi. Haberler, planlanan görüşmenin Batı Kudüs'te yapılacağı yönünde.
Kaynaklar ve toplantı çağrısı
The Times of Israel'e konuşan bir İsrailli yetkili, Netanyahu'nun Suriye ile müzakereleri görüşmek üzere Batı Kudüs'te bir araya geleceğini söyledi. Axios'tan Barak Ravid ise, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, ismi açıklanmayan bir İsrailli yetkiliye dayandırarak toplantının "kritik" olduğunu ve üst düzey bakanlar ile güvenlik yetkililerinin katılacağını aktardı.
Anlaşmanın duyurusu ve Şam ile iletişim
Gazete haberinde söz konusu güvenlik anlaşmasının, Netanyahu ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın da katılacağı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda açıklanmasının beklendiği belirtildi. Öte yandan İsrail yönetiminin birkaç hafta önce Şam'a bir güvenlik anlaşması önerisi sunduğu, ancak Şam yönetiminin henüz yanıtlamadığı iddia ediliyor.
Teklifin öne çıkan unsurları
Axios'un aktardığına göre, Tel Aviv'in sunduğu öneride tampon bölgenin Suriye tarafına 2 kilometre daha genişletilmesi, Şam'ın güneybatısındaki bölgenin A, B ve C şeklinde sınıflandırılması ve her bölgeye göre konuşlandırılabilecek silah türlerinin detaylandırılması yer alıyor. Öneride tampon bölgeye yakın yerlerde Suriye askerlerinin ve ağır silahların konuşlandırılmasına izin verilmeyeceği; ancak Suriye polisi ve iç güvenlik güçlerinin tampon bölgeye yakın yerlerde görev yapabileceği belirtiliyor.
Ayrıca öneride, Şam'ın güneybatısından Golan Tepeleri'ne kadar olan tüm bölgenin Suriye uçakları için uçuşa yasak bölge ilan edilmesi istendiği ifade ediliyor. Bu koşullar karşılığında İsrail, Cebel eş-Şeyh Dağı (Hermon Dağı)'ndaki nokta hariç, Aralık 2024'ten bu yana işgal ettiği Suriye topraklarından kademeli çekilmeyi teklif ediyor.
Değerlendirme: siyasi ve güvenlik boyutları
Bu teklif, hem güvenlik hem diplomatik açıdan hassas bir çerçeve içeriyor. Tampon bölgenin genişletilmesi ve bölgelere göre silah sınırlamalarının getirilmesi, uygulamada izleme ve denetim mekanizmaları gerektirecek. Ayrıca uçuşa yasak bölge talebi, hava sahası üzerinde uzun vadeli bir uzlaşı ve teyakkuz sistemi kurulmasını zorunlu kılacak.
Toplantının "kritik" olarak nitelendilmesi, içerideki bakanlık ve güvenlik aygıtlarının önerinin uygulanabilirliğini, diplomatik risklerini ve Şam tarafından gelebilecek yanıtı ölçme ihtiyacını yansıtıyor. Şam'dan henüz resmi bir yanıtın gelmemiş olması, müzakere sürecinin belirsizlik taşıdığını gösteriyor.
Sonraki adımlar
Yarınki toplantı, önerinin iç politika düzeyinde onay süreçleri, sahadaki lojistik hazırlıklar ve uluslararası ilan takvimi açısından belirleyici olacak. Planlanan açıklamanın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılması öngörülürken, anlaşmanın uygulamaya geçirilmesi için bir dizi teknik ve diplomatik müzakere aşaması gerekecek.