Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan'ın çağrısı
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, üreticilerin karşı karşıya bulunduğu ağır şartların hafifletilmesi amacıyla acilen kapsamlı bir tarımsal destek paketinin açıklanmasını talep etti. Doğan, "Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir" sözleriyle ülkenin gıda arz güvenliğinin üreticinin dayanma gücüne bağlı olduğunu vurguladı.
İklim olayları ve üretimdeki kayıplar
Doğan, üreticilerin 2025 yılına büyük beklentilerle girerken, yılın ilk aylarından itibaren meydana gelen olağanüstü iklim olayları nedeniyle ciddi kayıplar yaşandığını belirtti. Yüreğir Ziraat Odası'nın sahadan edindiği verilere göre, 22-25 Şubat tarihleri arasında bölgede yaşanan şiddetli don olayı özellikle narenciye, şeftali ve çeşitli tarla ürünlerinde büyük çaplı zarara yol açtı ve birçok ürün sezon başında kaybedildi.
Donun ardından Mart ayı sonunda başlayan soğan hasadı ile patates hasadı üreticilere beklenen ekonomik katkıyı sağlayamadı. Devamında karpuz, kavun, domates ve biber gibi tarla ürünlerinde de gelir kayıpları oluştu; çiftçiler maliyetlerini karşılayacak gelir elde edemedi. Yaz aylarında etkili olan aşırı sıcaklık, kuraklık ve düzensiz iklim koşulları ise buğday, ayçiçeği ve soya gibi stratejik ürünlerde verim kayıplarını artırdı.
Pamuk üretimi ve narenciye üzerindeki baskılar
Doğan, Avrupa Birliği ile yürürlükteki Gümrük Birliği kapsamında pamuk ithalatında vergi uygulanmamasının Çukurova'da pamuk üretimini durma noktasına getirdiğini belirtti. İthal pamukla rekabet edemeyen yerli üreticiler artan maliyetler ve düşük kârlılık nedeniyle pamuk ekiminden vazgeçiyor; bu durum bölgenin geleneksel ürün deseninde değişime ve tarımsal ekonomide kayıplara yol açıyor.
Narenciyede ise limon, portakal ve greyfurtta soğuk kaynaklı ciddi verim düşüşü yaşandı. Ürün azlığı nedeniyle fiyatlar yüksek olsa da Doğan, çiftçinin bu durumdan gelir elde edemediğini, yalnızca altı çeşit erkenci meyvede bolluk yaşandığını ancak bunun düşük fiyatlar nedeniyle üreticiye ekonomik kazanç olarak yansımadığını ifade etti.
Ekonomik baskılar, kredi erişimi ve talepler
Doğan, üreticilerin son üç yılda tahsis edilen sübvansiyonlu kredi limitlerinin artırılmaması nedeniyle finansmana erişimde zorlandığını, özel bankalarda faiz oranlarının yüzde 45-50 seviyelerine çıktığını ve bunun çiftçiyi borçlarını çeviremez duruma getirdiğini söyledi. Birçok üreticinin ekonomik baskılar nedeniyle tarlasını, bağını, bahçesini ve makinelerini satışa çıkarmak zorunda kaldığına dikkat çekti.
Bu koşulların tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından ciddi risk oluşturduğunu belirten Doğan, Cumhurbaşkanı'ndan acilen kapsamlı bir tarımsal destek paketinin açıklanmasını, sübvansiyonlu kredi limitlerinin enflasyon oranları doğrultusunda güncellenmesini ve tarım sektörünün ekonomik olarak güçlendirilmesine yönelik düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesini talep etti.
Doğan son olarak, "Ülkemizin gıda arz güvenliği, üreticimizin üretim gücü ile doğrudan bağlantılıdır. Çiftçimizin ayakta kalması, Türkiye’nin güçlü kalması demektir." dedi.
YÜREĞİR ZİRAAT ODASI BAŞKANI MEHMET AKIN DOĞAN, "ÇİFTÇİMİZ 2025 YILININ İLK AYLARINDAN İTİBAREN MEYDANA GELEN OLAĞANÜSTÜ İKLİM OLAYLARI NEDENİYLE CİDDİ KAYIPLARLA KARŞI KARŞIYA KALMIŞTIR" DEDİ.