Gebelikte yüksek kan şekeri ve uzun vadeli riskler
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen '6. Diyabet Farkındalık Sempozyumu'nda uzmanlar, gebelikte yüksek kan şekerinin hem anne hem de çocuk sağlığı üzerindeki etkilerini ele aldı. Prof. Dr. Ayşe Kafkaslı gebelik dönemindeki yüksek glukoz düzeylerinin bebeğe geçtiğini ve bunun ilerleyen yaşlarda diyabet, obezite ve hipertansiyon riskini artırdığını belirtti.
Sempozyumda öne çıkan bulgular ve uyarılar
Etkinlikte sunulan değerlendirmelerde diyabetle ilgili güncel tanı ve yönetim yaklaşımları, multidisipliner çalışmaların önemi ve toplum farkındalığı vurgulandı. Sempozyum düzenleyicisi Prof. Dr. Ahmet Belce ve açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Burak Önal diyabetin küresel olarak ölüm nedenleri arasında 8. sırada olduğunu hatırlatarak erken tanı ve düzenli takibin yaşam kaybını azaltmada kritik rol oynadığına dikkat çekti.
2030 projeksiyonu ve gebelik komplikasyonları
Prof. Dr. Ayşe Kafkaslı, 2030 yılına kadar diyabetli birey sayısında %25 oranında artış beklendiğini vurguladı. Kafkaslı, gebelikte artan kan şekeri düzeylerinin anne ve fetüs üzerinde şu riskleri yükselttiğini aktardı:
• Preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) riski artışı
• Metabolik dengesizliklere bağlı ciddi tablolar (komaya kadar gidebilecek bozukluklar)
• Göz bulguları ve ilerleyerek körlüğe varan risk
• Sezaryen ve prematür doğum riskinde artış
• Düşük riskinin yükselmesi
Kafkaslı, annedeki yüksek kan şekeri düzeyinin bebeğe geçtiğini ve bunun çocuğun ilerleyen yıllarda diyabet, obezite ve yüksek tansiyon geliştirme olasılığını artırdığını belirtti.
Kimyasal maruziyet ve korunma önerileri
Prof. Dr. Kafkaslı, günlük hayatta sık kullanılan bazı kimyasal içeren ürünlerin gebelikte gelişen diyabet riskine katkı sağlayabileceğini ifade etti. Örnekler arasında yapışmaz tencereler, suya dayanıklı kumaşlar, gıda ambalajları ve temizlik malzemeleri sayıldı. Ürün seçiminde etiket okuma alışkanlığı ve maruziyeti azaltma önlemleri önerildi.
Çocukluk çağı diyabeti: Alt tipler ve Türkiye verileri
Prof. Dr. İlker Tolga Özgen Amerikan Diyabet Derneği'nin diyabeti artık 10 farklı alt tip altında sınıflandırdığını belirtti. Genetik ilerlemelerle MODY (monogenik diyabet) gibi tek gen bozukluklarına bağlı formların tanımlandığını, yeni doğan diyabetleri ve baba kaynaklı, geçici seyreden tiplerin de gözlendiğini söyledi.
Özgen şu verileri paylaştı:
• Türkiye'de çocukluk çağı diyabet vakalarının büyük çoğunluğu hâlâ Tip 1 diyabetten oluşuyor.
• Tip 1 diyabet bebeklikten 18 yaşa kadar tüm yaşlarda görülebilir; erişkin yaşta tanı alan Tip 1 vakaları da mevcut.
• Türkiye'de her yıl yaklaşık 1.700 yeni Tip 1 diyabet vakası bildiriliyor.
• Tip 1 diyabet tüm diyabet vakalarının yaklaşık %5-10
Özgen, obezite oranlarındaki artışla özellikle 10-19 yaş arasındaki adölesanlarda ağır kilo ve yüksek kan şekeri düzeyleri (örnek olarak 200 mg/dL gibi ölçümler) görüldüğünü, bunun da adölesan Tip 2 sıklığını artırdığını belirtti. Sonuç olarak, diyabetin erken evrede yakalanmasının tedavi başarısını belirgin şekilde artırdığı vurgulandı.
Sonuç ve öneriler
Uzmanlar, gebelik öncesi ve gebelik süresince kan şekeri takibinin, erken tanı ve düzenli takip uygulamalarının yanı sıra çevresel kimyasallara maruziyetin azaltılmasının önemini vurguladı. Sağlık profesyonelleri ve ailelere düşen görevler arasında erken tanı, multidisipliner takip, toplum farkındalığı ve ürün etiketlerinin dikkatle okunması bulunuyor.
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM UZMANI PROF. DR. AYŞE KAFKASLI, 2030 YILINA KADAR DİYABETLİ BİREY SAYISINDA YÜZDE 25 ORANINDA ARTIŞ BEKLENDİĞİNİ BELİRTEREK EBEVEYNLERİ UYARDI. ÇOCUKLARIN ANNE KARNINDAN İTİBAREN DİYABETTEN ETKİLENDİĞİNİ BELİRTEN KAFKASLI, "ANNEDEKİ YÜKSEK KAN ŞEKERİ BEBEĞE GEÇİYOR. İLERLEYEN YAŞLARDA DİYABET, OBEZİTE VE HİPERTANSİYON GELİŞTİRME RİSKİNİ ARTIRIYOR" DEDİ.