Türkiye'nin İklim Kanunu ile Karbon Ticaret Sistemi Kuruluyor
Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü, Türkiye'nin ilk İklim Kanunu'nun kurumsal bir altyapı sağlayarak Emisyon Ticaret Sistemi'ne (ETS) zemin hazırladığını belirtti. Ünlü, bu sistem sayesinde Türkiye'nin karbon yoğun faaliyetleri için ödenen bedelin yurt içinde kalacağını ifade etti.
ETS, İklim Kanunu'nun Kalbinde
Onur Ünlü, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen İklim Kanunu'nun, iklim değişikliği ile mücadele etme hedefi doğrultusunda önemli bir adım olduğunu belirtti. ETS'nin bu kanun içinde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Ünlü, sistemin sera gazı emisyonlarına yönelik üst sınır belirleme ilkesine dayandığını kaydetti.
Emisyon Sınırları ve Teşvikler
Ünlü, sektörel emisyon oranlarına göre belirlenen üst sınırların aşılması halinde şirketlerin kirletme bedeli ödeyeceğini ifade etti. Bunun yanı sıra, emisyon sınırlarının altında kalan işletmelerin ödül mekanizmalarından faydalanacağını, bu firmaların kullanmadıkları emisyon haklarını, sınırı aşan şirketlere satarak finansal avantaj elde edebileceğini belirtti.
Enerji Yoğun Sektörlerde Verimlilik Artacak
Karbon emisyonlarının azalmasının ülke ekonomisine katkı sağlayacağını belirten Ünlü, Türkiye'de kurulacak ETS ile birlikte, emisyon sınırını aşan firmaların kirletme bedelini yurt içinde ödeyerek, Avrupa'ya yapılan ihracatlarda ek vergiye tabi olmayacaklarını söyledi. Bu durumun Türkiye'de karbon yoğun faaliyetlerin bedelinin kalmasını sağlayarak, emisyon azaltımını destekleyeceğini ifade etti.
Yenilikçi Finansman Modelleri
Ünlü, İklim Kanunu'nun sadece enerji verimliliği için değil, Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi açısından da önemli bir gelişim olduğunu belirtti. Özellikle Enerji Performans Sözleşmeleri'ne (EPS) yer verilmesi için çaba sarf ettiklerini vurguladı. EPS'nin, özel sektör yatırımları ile kamu üzerindeki yükü azaltarak hızlı dönüşüm sağladığını ifade etti.
Sivil Toplum ve Paydaşlarla İş Birliği
Son olarak, Onur Ünlü, İklim Kanunu'nun uluslararası standartlara entegre olması için sivil toplum kuruluşları ve piyasa paydaşları ile iş birliği yapma arzusunu dile getirerek, bilgi birikimlerinin ve deneyimlerinin süreçte kullanılmasını umduğunu kaydetti.