Türkiye’de organ bekleme listeleri ve bağışın önemi
Son verilere göre Türkiye’de yaklaşık 35 bin hasta organ yetmezliği nedeniyle organ bekleme listelerinde yer alıyor. Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Volkan Turunç, organ nakli ve bağışı sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve mevcut verilerin niteliğini açıkladı.
Mevcut durum: Bekleyenler ve nakil türleri
Op. Dr. Turunç’un aktardığı verilere göre bekleyen hastalar arasında 25.246 kişi böbrek, 2.650 kişi karaciğer ve 1.477 kişi kalp nakli sırasındadır. Buna karşın, yılda gerçekleştirilen organ bağışı sayısı ülke genelinde yalnızca 300-400 düzeyindedir.
Sağlık Bakanlığı verileri bağış kabul oranlarına da dikkat çekiyor: beyin ölümü gerçekleşen kişilerin ailelerinin yalnızca %20’si organ bağışını kabul ediyor. Bu dengesizlik, nakillerin büyük bölümünün canlı vericilerle yapılmasına neden oluyor; ülkemizde yapılan nakillerin %80'den fazlası canlı vericilerden gerçekleştirilmektedir.
Kadavradan nakil oranları ve uluslararası kıyaslama
Op. Dr. Turunç, kadavra vericili nakillerdeki eksikliğe vurgu yaparak Eurotransplant kriterlerine işaret etti. 2024 verilerine göre yoğun bakım yatak sayısı 30 binin üstünde olmasına rağmen, aynı yıl bildirilen beyin ölümü sayısı 2.078 ve aile görüşmeleri sonrasında gerçekleşen organ bağışı sayısı yalnızca 364 olarak kaydedildi.
Eurotransplant beklentisine göre milyon nüfus başına yıllık kadavra verici sayısının 25 olması gerekirken Türkiye’de bu oran 4.1’dir. Bu fark, kadavra vericili nakillerde Batılı ülkelerle arasındaki farkı ortaya koyuyor; hedefe ulaşmak için yıllık kadavra verici sayısının en az 2 bin–3 bin seviyesine çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.
Organ bağışının önündeki engeller ve sonuçları
Op. Dr. Turunç, organ naklinin yalnızca tıbbi bir müdahale olmadığını; yaşam kalitesini, hastaların sosyal ve çalışma hayatına dönüşünü doğrudan etkilediğini belirtti. Organ bağışındaki yetersizlik, hem bekleyen hasta sayısının artmasına hem de nakillerin canlı vericiler ağırlıklı yapılmasına yol açıyor. Bu durum ülkenin kadavra vericili nakiller sıralamasında geride kalmasına neden oluyor.
Ayrıca yasal çerçeveye dair hatırlatma yapılarak, 18 yaşını doldurmuş her bireyin organ bağışında bulunabileceği ifade edildi. Bağış kültürünün güçlendirilmesinin, hem bekleyen hastaların sayısını azaltacağı hem de nakil seçeneklerini çeşitlendireceği belirtildi.
Değerlendirme ve öncelikler
Mevcut veriler, organ bağışının artırılmasının hem sağlık sisteminin yükünü hafifleteceğini hem de hastaların yaşam kalitesini yükselteceğini gösteriyor. Aile onay oranlarının yükseltilmesi, yoğun bakım bildirim süreçlerinin güçlendirilmesi ve toplum bilincinin artırılması gibi adımların öncelikli olduğu vurgulanıyor. Türkiye’nin kadavra vericili nakillerdeki konumunu iyileştirebilmesi için bu alanlarda eşgüdümlü çalışmaların artırılması gerektiği öne çıkıyor.
Kaynak: Op. Dr. Volkan Turunç ve Sağlık Bakanlığı verileri (2024).
OP. DR. VOLKAN TURUNÇ