Toplumsal Dışlanma ve Bağımlılık
Uyuşturucu bağımlılığı, bireyleri hem fiziksel hem de sosyal olarak zor bir duruma sokarak bağımlıların yaşam kalitesini düşürmektedir. Pusula Ayık Yaşam Derneği Silivri Şubesi'nde görevli psikolog Yunus Berat Tahan, konu hakkında yaptığı açıklamalarda, toplumsal dışlanmanın bağımlı bireylerin madde bağımlılığından uzaklaşmasını zorlaştırdığını belirtiyor.
Bağımlılığın Psiko-Sosyal Etkileri
Tahan, 1980'li yıllardan itibaren bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edildiğini ifade ederek, madde kullanımının beyindeki haz ve ahlak lobunu etkilediğini, bu durumun bireylerin sosyal ilişkilerine zarar verdiğini vurguladı. İlk başta sosyalleşme arayışı olarak başlayan bağımlılık, zamanla bireylerin sosyal çevresini daraltmakta ve yalnızlığa itmektedir.
Aile ve Toplum Desteği
Psykolog Tahan, bağımlılıktan kurtulma sürecinde aile ve toplumun destekleyici rolüne dikkat çekti. 'Eğer herkes sırtını dönerse, kişiye kalan tek şey uyuşturucu olur' diyerek, destek hissinin bireyin ayık kalma sürecinde kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Bağımlılığın Sürekli Mücadele Gerektirdiği Bir Hastalık
Tahan, bağımlılığın, tıpkı şeker hastalığı gibi, ömür boyu süren bir rahatsızlık olduğunu belirterek, ailelerin bu durumu ciddiye alması gerektiğini vurguladı. 'Bağımlı bireyler için sağlık hizmetlerinin yanı sıra sosyal destek mekanizmalarının da devreye girmesi gerekiyor' diye ekledi.
Önleyici Tedbirlerin Önemi
Tahan, Türkiye'de uyuşturucu bağımlılığına karşı toplumsal bir mücadele gerektiğini ve bu mücadelenin yalnızca tedavi ile değil, aynı zamanda önleyici adımlarla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. 'Gençlere yönelik eğitim ve farkındalık programları, bağımlılığın önlenmesi konusunda kritik bir rol oynamaktadır' dedi.
Sonuç ve Tavsiyeler
Uzmanlar, bağımlılık hastalığının üstesinden gelmek için bireylerin sosyal çevrelerinin tutumunun önemini vurgularken, toplumun bu konudaki yaklaşımı değiştirmesinin gerekliliğine işaret ediyor. Bağımlılık, bireysel bir sorun olmanın ötesinde, kamu sağlığını etkileyen bir mesele olarak ele alınmalı ve toplumsal düzeyde çözümler üretilmelidir.