DOLAR
42,59 -0,2%
EURO
49,94 -0,08%
ALTIN
5.867,67 -0,27%
BITCOIN
3.943.295,27 -1,13%

Sumud Filosu aktivistleri: İsrail müdahalesinde fiziksel ve psikolojik şiddet gördük

Küresel Sumud Filosu'ndaki yabancı aktivistler, İsrail müdahalesinde maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddeti anlattı; Türkiye'ye teşekkür ettiler.

Yayın Tarihi: 04.10.2025 21:15
Güncelleme Tarihi: 04.10.2025 21:32

Sumud Filosu aktivistleri: İsrail müdahalesinde fiziksel ve psikolojik şiddet gördük

Küresel Sumud Filosu'ndaki yabancı aktivistler yaşadıklarını anlattı

İsrail'in filodaki teknelere müdahalesi sonucu uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan yabancı aktivistler, Türkiye'nin dönüşlerini sağlamasından ötürü minnettarlıklarını dile getirdi. THY uçağıyla İstanbul Havalimanı'na getirilen aktivistler, alıkonulma sürecinde maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddeti aktardı.

Ömer el-Hasi'nin anlatımı

Libya'nın eski başbakanlarından Ömer el-Hasi, müdahalenin uluslararası kara sularında gerçekleştiğini belirterek, gemiye çıkan İsrail askerlerine şunları söylediklerini aktardı: "Sivil aktivistleriz. Ne Gazze kara sularında ne de uluslararası kara sularda sizinle hiçbir şekilde karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Bizler, sizin için herhangi bir tehdit oluşturmuyoruz. Bizler, Cenevre ve Roma yasalarına göre, çatışma alanlarında zarar gören masum sivillere ulaşmak istiyoruz. Gazze'deki masum siviller, çocuk, kadın, yaşlı, hasta ve yaralılardan oluşuyor. Biz onlara gıda maddeleri, çocuk mamaları, halı, konaklama çadırları ve bazı vitaminlerden oluşan malzemeleri götürmek istiyoruz."

El-Hasi, askerlerin kendilerini geminin bodrum katına hapsedip limana götürdüğünü ve elleri ile ayaklarının kelepçeli halde tutulduğunu söyledi. Yanlarına gelen İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kendilerine "Sizler Hamas'ı destekliyorsunuz." dediğini, hapis ve işkence tehdidinde bulunduğunu aktardı.

El-Hasi, alıkonulduktan sonra yaşananlarda ellerinin arkadan bağlanması, kötü hücre koşulları, içme suyundan ve ilaçtan mahrum bırakılma gibi uygulamalara maruz kaldıklarını; çantalarının ve özel eşyalarının alınıp kaybolduğunu; daha sonra zırhlı araçlarla işgal altındaki Filistin topraklarının güneyindeki hapishanelere nakledildiklerini anlattı.

Türkiye'nin gönderdiği uçakla dönüşleri hakkında el-Hasi, "Uçak Türkiye'nin bir armağanıydı. Bu güzel karşılama ve cömertlikleri için Türk yönetimi ve halkına teşekkür ediyoruz." dedi ve Türkiye'nin karşılamasının yaşadıklarının etkisini azalttığını, tek üzüntülerinin Gazze'deki çocuklarla buluşamamak olduğunu ifade etti.

İsviçreli aktivist Tabea Zouk

Tabea Zouk, alıkonulma sürecini ayrıntılarıyla anlatarak, İsrail'in küresel siyasi baskı sonucu aktivistleri serbest bırakmak zorunda kaldığını düşündüğünü söyledi. Zouk, yaşadığı davranışlara ilişkin şunları aktardı: "Onlar hakkında güzel bir şey söyleyemem. Beyaz tenli, mavi gözlü ve İsviçre pasaportumun olduğunun farkındayım. Bana gemideki diğer yolculardan çok daha iyi davrandılar. Bu beyaz ayrıcalığıdır ama buna rağmen bizimle dalga geçtiler ve bizi taciz etmeye çalıştılar. Sırf bizi rahatsız etmek ve kötü hissettirmek için bir saat boyunca başlarımız yerde, güneş altında diz çökmemizi sağladılar. Kötü hissettirmek için bize terörist muamelesi yaptılar. Bir gün boyunca su içmedim."

Zouk, Türkiye'ye dönüş uçuşunu övgüyle anlattı: "İsrail'deyken kendimi cehennemde gibi hissettim. Sonra THY'nin bu uçuşunda bize en iyi yemekleri verdiler, çok iyi davrandılar. Bize içmemiz için su ve portakal suyu da verdiler."

Arjantinli aktivist Nicolas Calabrese

Nicolas Calabrese, olayın uluslararası sularda gerçekleştiğini, teknelerin silah zoruyla ele geçirildiğini ve iletişimlerinin engellendiğini ifade etti. "Bizi silah zoruyla kaçırdılar, hiçbir silahımız yoktu. Yüzlerimizi gizlemiyorduk ama onların yüzleri maskeliydi. Bize çok kötü davrandılar, ittiler, başlarımızı eğdirdiler, hatta vurdular. Neler olduğunu anlamamız, diğer teknelerdeki arkadaşlarımızın nerede olduğunu öğrenmemiz için birbirimizle konuşmamıza izin vermediler. Annemle ancak 3 gün sonra konuşabildim."

Calabrese, yaşananların büyük bir hak ihlali olduğunu vurgulayarak, "Bize yaptıklarının çok daha kötüsünü Filistin halkına yapıyorlar. Biz mücadele etmeye devam edeceğiz." dedi ve filoya katılma nedenini kişisel bir vicdan tepkisi olarak açıkladı.

İtalyan kaptan Tommaso Bortolazzi ve diğer aktivistler

"Maria Cristina" gemisinin kaptanı Tommaso Bortolazzi, hapishanede Müslüman olduğunu belirtti ve filoya katılma gerekçesini soykırımı görmezden gelememesi olarak açıkladı. Bortolazzi, arkadaşlarının namaz kılmasının engellendiğini, buna tepki olarak şehadet getirip Müslüman olduğunu anlattı.

Cezayirli aktivist Ammar Ounnas da İsrailli askerlerin hakaret ettiğini, iki gün boyunca belirsizlik içinde tutulduklarını ve Türkiye'ye teşekkür ederek THY'yi görünce inanamadıklarını söyledi.

Sumud Filosuna katılan yabancı aktivistler, alıkonulma ve hapishane koşullarına ilişkin iddialarını paylaştı; aynı zamanda Türkiye'nin sağladığı dönüş ve karşılamadan memnuniyetlerini dile getirdiler.

(Sürecek)

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosu'ndaki...

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosu'ndaki yabancı aktivistler, İsrail'in filodaki teknelere saldırısında yaşadıklarını ve alıkonuldukları süreçte maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddeti anlatarak, kendilerini İsrail'den güvenli şekilde getiren Türkiye'ye minnettarlıklarını ifade etti. Filoda yer alan "Maria Cristina" gemisinin kaptanı İtalyan Tommaso Bortolazzi, açıklamalarda bulundu.

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosu'ndaki...

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı