
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Berlin Araştırma Direktörü Erkut Ayvaz, Almanya'da 23 Şubat'ta gerçekleştirilecek genel seçim sürecinde, özellikle göç konusu dışında ekonomik durgunluk ve refah seviyesinin artırılması gibi konulara yeterli önemin verilmediğini ifade etti.
Ayvaz, 23 Şubat 2025 Federal Meclis Seçimleri üzerine kaleme aldığı analizde, seçim kampanyasında toplumsal kutuplaşmanın giderek arttığını vurguladı. Federal Meclis seçimlerinin, siyasi istikrarsızlığın sona erdirilmesi amacıyla öne alındığını belirten Ayvaz, savaşın ve göç konularının yanı sıra Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Başbakan adayı Friedrich Merz'in, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ile işbirliği yapmama ilkesini ihlal etmesinin de ön planda olduğunu söyledi.
Ayvaz, Almanya'da beş farklı Şansölye adayının yarışacağı seçimlerde, ekonomik durgunluk ve refah seviyesinin artırılması konularına yeterince odaklanılmadığını vurguladı. Toplumsal kutuplaşmanın arttığını belirten Ayvaz, çoğu partinin göçün sınırlandırılması yönünde bir çizgi benimsediğini dile getirdi.
Ayvaz, dış politika ve enerji sorunları üzerine hedeflerin yeterince ele alınmadığını, özellikle ABD ile ilişkilerin ve savunma ihtiyaçlarının nasıl finanse edileceği konularının kapsamlı olarak tartışılmadığını ifade etti. Ayrıca, Ukrayna'ya yapılacak yardımların ve savaşın nasıl sona erebileceği ile ilgili soruların yanıtlanamadığına da dikkat çekti.
Seçim beyannamelerinde, Almanya'da çeşitli alanlarda reform ihtiyaçlarının dile getirildiğini aktaran Ayvaz, partilerin somut ekonomik hedefleri ve mali planları hakkında kapsamlı tartışmaların yapılmadığını belirtti. Popülist ve ayrıştırıcı söylemler ile birlikte hukuki gereklilikler ve somut verilerin göz ardı edildiğini ifade eden Ayvaz, aşırı sağcı suçların da rekora ulaştığını kaydetti. Bu durumun, göç meselesinin popülist bir araç haline gelmesine ve Alman toplumunda ciddi kutuplaşmalara neden olduğunu vurguladı.
Seçimlerde birinci sırayı alması muhtemel olan CDU/CSU'nun, Yeşiller Partisi ya da SPD ile bir hükümet kurma olasılıklarını değerlendirdiğini sözlerine ekledi.