Prematüre doğum ve 'altın saat' yaklaşımı
Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Bayraktar, prematüre doğumun yeni doğan ölümlerinin en sık nedeni olduğunu belirterek, doğum sonrası ilk 60 dakikanın kritik önemi üzerinde durdu. Bayraktar, özellikle erken ve çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde ilk 60 dakikanın doğru uygulamalarla hem yaşam şansını artırdığını hem de uzun vadeli nörogelişimsel sonuçları iyileştirdiğini ifade etti.
Sempozyum: Amaç ve katılımcılar
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Dünya Prematüre Günü kapsamında "Erken Doğan Bebeklere Daha Parlak Bir Gelecek İçin Güçlü Bir Başlangıç Sağlayın" temalı bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. Etkinlik, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Dilek Sema Arıcı başkanlığında yürütüldü.
Programa, Neonatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bilge Bayraktar, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Emel Torun, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Eda Kepenekli, Çocuk Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Elif Acar Arslan ile yenidoğan hemşireleri Işılay Civelek ve Emre Çakır kapsamlı sunumlarla katıldı.
Altın Saat: Uygulanması ve etkileri
Doç. Dr. Bilge Bayraktar konuşmasında, sempozyumdaki sunum başlığını "Umut ve Bilim", alt başlığını ise "Yaşama Açılan Altın Saat" olarak belirlediğini belirterek geçtiğimiz hafta sonu dünyaya gelen yedi prematüre bebeğin müjdesini paylaştı. Bayraktar, prematürelerde morbiditenin yüksek olduğunu ancak tıbbi gelişmeler sayesinde çok daha küçük bebeklerin yaşatılabildiğini vurguladı.
Bayraktar, altın saat yaklaşımını yenidoğana uyarladıklarını ve bu dönemde hızlı, etkili ve uluslararası standartlara uygun bir bakım sağlandığında hem hayatta kalma oranlarının arttığını hem de uzun vadede nörogelişimsel sonuçların daha iyi olduğunu belirtti.
Risk faktörleri ve toplumsal değerlendirme
Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, açılış konuşmasında erken doğum sürecinde annelerin gösterdiği özveriye teşekkür etti. Yüksel, prematürelerin ve ailelerinin zorlu bir süreçten geçtiğini, sağlık personelinin gece gündüz emek verdiğini vurguladı.
Yüksel, dünya genelinde doğumların yüzde 10'unun prematüre olduğunu, bu bebeklerin önemli bir kısmının nörogelişimsel güçlükler, zihinsel gerilik, görme ve motor gelişim problemleriyle karşılaşabildiğini söyledi. Özellikle 28 haftadan önce doğan bebeklerde riskin çok daha yüksek olduğunu aktardı. Yüksel, stres, sigara kullanımı, şehirleşme, çevre kirliliği ve geç yaşta gebeliklerin prematüre riskini artıran başlıca etkenler arasında olduğunu belirtti ve çevresel faktörlerin artan nörogelişimsel bozukluklarda rol oynadığını ifade etti.
Başarılar ve sürdürülen zorluklar
Konuşmaların genelinde, prematüre bakımındaki teknolojik ve klinik ilerlemelere rağmen morbiditenin devam ettiği; ancak özellikle 22-24 haftalık dönemlere kadar inilebildiği, bin gram altı ve 28 haftanın altındaki bebeklerde yaşama şansının arttığı vurgulandı. Sağ kalan bebeklerde uzun dönemli takip ve multidisipliner bakımın önemine dikkat çekildi.
Katılımcılar, erken müdahale protokollerinin, yenidoğan bakım standartlarının uygulanmasının ve toplumsal farkındalığın artırılmasının, prematüre bebeklerin yaşam kalitesi ve gelecekteki nörogelişimsel sağlığı için belirleyici olduğunu ifade etti.
DOÇ. DR. BİLGE BAYRAKTAR