Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam: İsrail saldırıları uluslararası toplumun güvenilirliğini zedeliyor
Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, İsrail'in devam eden saldırılarının uluslararası toplumun güvenilirliğini tehlikeye attığını belirterek, Tel Aviv'i ülkenin egemenliğine saygı göstermeye zorlamak için acilen harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
Selam'ın çağrısı
Selam, ABD merkezli X platformundan yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdürmesinin geçen Kasım ayında ilan edilen saldırıların durdurulması kararını ve BM Güvenlik Konseyi 1701 sayılı kararını ile uluslararası hukukun ilke ve hükümlerini açıkça ihlal ettiğini vurguladı. Selam, uluslararası toplumun güvenilirliğinin tehlikede olduğunu söyleyerek, taraflara baskı yapacak somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
UNIFIL'in bildirimi
BM geçici birimi UNIFIL, Telegram hesabından paylaştığı açıklamada, 2 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde yol temizliği çalışması yürütülürken İsrail ordusunun barış gücü personeli yakınlarına dört el bombasından oluşan bir saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi. UNIFIL, bu olayı ateşkesten bu yana en ciddi saldırılardan biri olarak nitelendirdi ve bölgede gerilimin tırmandığına dikkat çekti.
UNIFIL'in kuruluşu ve 1701 sayılı kararın önemi
UNIFIL'in kökeni 1978 yılındaki gelişmelere dayanıyor. Lübnan'da iç savaşın ardından İsrail'in 1978'de Lübnan topraklarına girmesi üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, aynı yıl İsrail kuvvetlerinin çekilmesini doğrulamak, bölgedeki barış ve güvenliği yeniden sağlamak ve Lübnan hükümetinin güneydeki otoritesini desteklemek amacıyla 19 Mart 1978'de UNIFIL'i kurdu.
12 Temmuz 2006'da başlayan şiddetli çatışmaların ardından BM Güvenlik Konseyi, 11 Ağustos 2006'da oybirliğiyle kabul ettiği 1701 sayılı kararla çatışmaların sona erdirilmesini istedi. Karar, İsrail'in Mavi Hat'ın gerisine çekilmesini ve Mavi Hat ile Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını; burada sadece Lübnan ordusu ile UNIFIL'e ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörmektedir. Bu çerçevede Selam'ın vurguladığı ihlaller, söz konusu mekanizmaların ve BM kararlarının uygulanabilirliğine dair daha geniş soruları gündeme getiriyor.
Selam'ın çağrısı ve UNIFIL'in bildirimleri, bölgedeki gerilimin uluslararası aktörlerin müdahalesine ve kararların uygulanmasına bağlı olduğunu yeniden ortaya koyuyor.