Abdülaziz Bekkine Hazretleri Eyüpsultan'da yad edildi
Alim ve mutasavvıf Abdülaziz Bekkine Hazretleri, vefatının 73. yılı dolayısıyla İstanbul Eyüpsultan'da düzenlenen anma programı ile yad edildi. Etkinlikler kapsamında kabir ziyareti, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua yapıldı; ardından Yeni Dünya Vakfı'nın Genel Merkezi'nde yad programı gerçekleştirildi.
Anma ve kabir ziyareti
Program çerçevesinde sevenleri Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'ndaki kabrini ziyaret ederek Kur'an-ı Kerim okudu ve dua etti. Ardından Yeni Dünya Vakfı'nın Eyüpsultan'daki Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen yad programında konuşmalar yapıldı. Programı yöneten gazeteci yazar Mehmet Nuri Yardım, Abdülaziz Bekkine gibi şahsiyetlerin kolay yetişmediğini vurgulayarak, onu hem Nurettin Topçu gibi bir mütefekkiri yetiştiren hoca hem de Necmettin Erbakan gibi siyaset adamlarına hocalık etmiş bir figür olarak tanımladı.
Hayatı ve ilmî yolculuğu
Yayıncı Ebubekir Erdem tarafından aktarıldığı üzere, Abdülaziz Efendi 1895'te İstanbul Mercan'da doğdu. Kazanlı zengin bir ailenin çocuğu olarak küçük yaşlardan itibaren ilimle ilgilendi. Ailesinin ticari faaliyetleri olmasına karşın babası, onu ticaretten ziyade ilimle meşgul olmaya yönlendirdi. 1908 sonrasında ailesiyle birlikte Kazan'a döndü; anne ve babasının vefatı sonrası kardeşleriyle birlikte Bakü, ardından Batum üzerinden deniz yoluyla 1921'de tekrar İstanbul'a geldi.
İstanbul'da babasından kalan han ve dükkânları bir süre işletmeye çalıştı ancak uzun süreli olarak ticarete yönelmedi, derslere devam etti. Beyazıt'ta ilk derslerini alırken medresede Mehmed Zahid Kotku ile arkadaş oldu ve Gümüşhanevi Dergahı'na giderek Mustafa Feyzi Efendi'nin sohbetinde yer aldı. Şeyhi takip ettikten sonra 1922'de Ramuzü'l-ehadis kitabını anlatma ve okutma icazeti aldı, aynı zamanda tebliğ vazifesi yürüttü.
Yardımseverlik ve sade hayat
Programda vurgulanan bir diğer özellik, Abdülaziz Efendi'nin yardımseverliği ve dünyevî işlerden uzak yaşam tarzıydı. Erdem, 1934'te devletten maaş bağlandığında bu maaşı kendisi için harcamayıp çevredeki fakir ve düşkünlere dağıttığını aktardı. Kendi geçimini ise hanımıyla birlikte evde ördükleri çorap ve eldivenleri satarak temin ettiği ifade edildi. Konuşmacılar onun kapısını herkese açık tutan, sohbet ve ders halkalarını sürekli açık bırakan bir şahsiyet olduğunu belirtti.
Talebe çevresi ve etkisi
Abdülaziz Bekkine'nin sohbet halkalarına üniversite gençlerini davet ederek onlarla düzenli sohbetler yaptığı, soru-cevap usulü dersler yaptığı aktarıldı. Bu halkalar arasında Necmettin Erbakan, Nurettin Topçu, Sabahattin Zaim'in amcası ve genç lise öğrencisi Orhan Okay gibi isimlerin yer aldığı belirtildi. Katılımcılar, sabahlara kadar süren sohbetlerin ve sürekli açık kapının onun karakterinin zaruri unsurları olduğunu kaydetti.
Gümüşhanevi Tekkesi ve kerameti
Yazar Dursun Özer de anma programında paylaştığı hatıralarda, Abdülaziz Efendi'nin Gümüşhanevi Tekkesi'nde Şeyhi Mustafa Feyzi Efendi'nin talebesi olduğunu, tekkede altı yıl kaldığını ve burada Hasib Efendi ile tanıştığını aktardı. Özer, Abdülaziz Efendi için Gümüşhanevi Tekkesi'nin gözdesiydi ifadesini kullanarak zekâsı ve kerameti üzerinde durdu.
Program, konuşmacıların soruları cevaplaması ve katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirmesi ile sonlandı. Anma, Abdülaziz Bekkine'nin hem ilmî vasfını hem de toplum içindeki yardımsever rolünü hatırlatan bir içerikle gerçekleştirildi.
Alim ve mutasavvıf Abdülaziz Bekkine Hazretleri'nin vefatının 73. yılı dolayısıyla İstanbul'da anma programı düzenlendi. "Eyüpsultan'ın Ebedi Sakinleri" kapsamında, yakın tarihin mümtaz din adamlarından Abdülaziz Efendi'nin Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'ndaki kabrini ziyaret eden sevenleri dua etti ve Kur'an-ı Kerim okudu.