Küresel Sumud Filosu Tunus'tan Gazze'ye doğru yola çıktı
Küresel Sumud Filosu, Binzert Limanı'ndan halkı selamlayarak denize açılan ilk tekneyle Tunus kıyılarından Gazze'ye doğru hareket etti. Filoda yer aldığı belirtilen ilk teknede Türk aktivistlerin de bulunduğu öğrenildi. Hareket, İsrail ablukasını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla gerçekleştiriliyor.
Filonun bileşimi ve rota
Filoya, İspanya'nın Barselona kentinden 31 Ağustos'ta yola çıkan 22 tekne ile Tunus'tan katılan 23 tekne dahil oldu. Başkent Tunus'tan dün ve bugün açılan tekneler ile Binzert limanından ayrılan tekneler, Tunus açıklarında birleşerek Gazze'ye doğru yola devam edecek.
Filoda 50'ye yakın ülkeden yaklaşık bin aktivistin yer aldığı; ayrıca İtalya ve Yunanistan'dan katılacak teknelerle Akdeniz açıklarında buluşularak rotanın sürdürüleceği bildirildi.
Gecikme, güvenlik ve hazırlık süreci
Filonun Tunus'tan çıkışı daha önce hava koşulları ve güvenlik endişeleri nedeniyle ertelendi. 10 Eylül için planlanan hareket, hava şartları ve küçük/orta büyüklükteki teknelerin Akdeniz koşullarına uygun olmaması gerekçesiyle ertelenmişti. Dr. Muhammed Emin Binnur, Sidi Busaid Limanı'ndaki hazırlıkların tamamlanmadığını belirtmişti.
Sidi Busaid Limanı'ndaki filoya, 8 ve 9 Eylül gecelerinde İspanya'dan gelen iki tekneye yönelik dron saldırısı düzenlendiği bildirilmişti. Filonun Tunus'tan çıkışının ertelenmesinin ardından İspanya'dan gelen tekneler 11 Eylül'de Binzert limanına geçmişti.
Mağrip Sumud Konvoyu Yönetim Kurulu Üyesi Halid Bucuma, Binzert Limanı'nda bekleyen teknelerin bugün Gazze'ye hareket edeceğini ve açık denizde Sidi Busaid ile Gammart limanlarından ayrılan teknelerle buluşacaklarını duyurmuştu.
Koalisyon yapısı ve tarihsel bağlam
Küresel Sumud Filosu'nda Özgürlük Filosu Koalisyonu, Küresel Gazze Hareketi, Mağrib Sumud Konvoyu ve Malezya merkezli Sumud Nusantara organizasyonu yer alıyor. Filonun, şimdiye kadar Gazze'ye doğru yola çıkan en kalabalık filo olma özelliğini taşıdığı kaydediliyor.
"Sumud" Arapça'da "kararlılık" veya "sarsılmaz azim" anlamına geliyor. Terim, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Filistin halkı arasında baskı ve direnişi anlatan bir kavrama dönüşmüş; toprakta kalma, kimlik ve kültürün korunması, şiddet içermeyen sivil itaatsizlik ve alternatif kurumlar inşa etme çabalarını ifade etmek için kullanılıyor. Filistin bağlamında zeytin ağacı ve köylü hamile kadın imgeleri bu kavramı tasvir etmek için sıkça anılıyor.
