Kim Jong-un'dan Washington'a çağrı: "Nükleer silahları bırakın" şartı geri çekilsin
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, mecliste yaptığı konuşmada ABD'yi uzun süredir diplomasi masasında talep ettiği nükleer silahsızlanma şartından vazgeçmeye çağırdı. Kim, diplomatik sürecin yeniden başlayabilmesi için Washington'ın bu talebini terk etmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmanın öne çıkan noktaları
Kim, konuşmasında Güney Kore ile diyaloğu yeniden başlatma niyetinde olmadığını belirtti ve Pyongyang'ın müzakerelerde kesin sınırları bulunduğunu ifade etti. Konuşmada öne çıkan ifadeler arasında, "Dünya, ABD'nin diğer ülkeleri nükleer silahlarından vazgeçirmeye ve silahsızlanmaya zorladıktan sonra ne yaptığını çok iyi biliyor." cümlesi yer aldı.
Kim, ayrıca nükleer silahlarını asla bırakmayacaklarını ve yaptırımların kaldırılması karşılığında düşman ülkelerle ticaret konusunda müzakere yapılmayacağını belirtti. ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmelerden olumlu anıları olduğunu söyleyen Kim, Washington'ın talep ve tutumunu değiştirmesi halinde görüşmelere yeniden başlamamak için bir neden görmediğini dile getirdi.
ABD–Kuzey Kore müzakere sürecinin kısa geçmişi
Taraflar arasındaki temas tarihine ilişkin konuşmada hatırlatılan önemli dönüm noktaları şunlar:
12 Haziran 2018: Kim Jong-un ve Donald Trump ilk kez Singapur'da bir araya gelerek Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan arındırılması ve kalıcı barış konusunda mutabakata vardı.
26-27 Şubat 2019: Vietnam'da yapılan ikinci zirve beklenmedik şekilde ve anlaşmasız sona erdi.
30 Haziran 2019: İki lider, Kuzey ile Güney Kore arasındaki silahsızlandırılmış bölgede bir araya gelip müzakere sürecini sürdürme kararı aldı.
Ekim 2019: İsveç'te yapılan çalışma düzeyindeki görüşmeler, Kuzey Kore'ye göre Amerikalıların "eski tutum ve tavırlarını" sürdürmesi nedeniyle kesildi.
2020: Washington yönetiminin nükleer silahsızlanma görüşmelerini sürdürmek üzere yaptığı en son teklif Pyongyang tarafından reddedildi.
Kim'in açıklamaları, müzakere masasının yeniden kurulması için ABD'nin yaklaşımında temel bir değişiklik beklendiğini gösteriyor. Liderin hem geçmiş görüşmelerle ilgili olumlu anıları vurgulaması hem de şartlarında taviz vermeyeceğini netleştirmesi, diplomasinin yeniden canlanmasının koşullara bağlı olduğunu ortaya koyuyor.