İran’ın güneyinde, Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı yakınlarında bulunan Keşm Adası, kendine özgü gelenekleriyle dikkat çekiyor. Adada özellikle Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinde, kadın ve çocuklar ellerine kına ile zarif motifler işleyerek kültürel bir mirası geleceğe taşıyor.
Kına, Keşm halkı için sadece bir süsleme unsuru değil, aynı zamanda kimliğin ve toplumsal aidiyetin simgesi. Yüzyıllardır süregelen bu gelenek, ada sakinleri arasında derin anlamlar taşıyor. Keşm halkı, kınayı "cennetten gelen bir bitki" olarak görüyor ve bayramlar ile yeni evlilerin kutlamalarında da bu geleneği yaşatıyor.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken kına, Keşm Adası’nın turistik cazibe unsurlarından biri haline gelmiştir. Adanın dört bir yanında, yerel halktan kadınlar, turistlerin ellerini çeşitli el boyamaları ve zarif kına motifleri ile süslüyor.
Adanın sakinlerinden Cemile Salihi, geleneksel kına tasarımlarının ay, güneş, deniz, palmiye ağaçları ve çiçekler gibi doğal unsurlardan ilham aldığını belirtiyor. Kınanın özel hunilerle uygulandığını ve bir hafta boyunca ciltte kalabildiğini vurgulayan Salihi, "Ellerimize kına yakmak için ince uçlu huni kullanırız. Ayak tabanlarımıza ise bayramdan bir gün önce kına tozunu suyla karıştırarak süreriz," ifadelerini kullandı.
Salihi, "Bayramdan iki gün önce kınayı işleriz ki bayramda güzel rengini göstersin. Bayram günü, bütün kadınlar ve çocukların ellerinde kınalar olur," diyerek adanın bayram ritüellerini aktardı. Ramazan ve Kurban Bayramlarının büyük bir coşkuyla kutlandığını, bayram günlerinde kadınların birbirlerinin evlerine giderek bayramlaştıklarını söyleyen Salihi, köydeki evlerin kapılarının her zaman açık olduğunu ekledi.
