Kapatılmış boksit ocakları PSH projeleri için enerji depolama ve çevresel rehabilitasyon fırsatı sunuyor
HÜMEYRA AYAZ - Dünyada terk edilmiş maden sahalarının pompalı depolamalı hidroelektrik (PSH) projelerine dönüştürülmesinin enerji depolama kapasitesini artırdığına dikkat çeken uzmanlar, Türkiye'de faaliyetini tamamlamış boksit ocaklarının benzer şekilde değerlendirilebileceğini vurguluyor.
Kapatılmış ocaklar ve PSH potansiyeli
Hidroelektrik Santralları Sanayi ve İş İnsanları Derneği (HESİAD) Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede Türkiye'de kapatılmış boksit ocaklarının PSH projeleri için büyük potansiyel sunduğunu belirtti. Güven, "Seydişehir başta olmak üzere Konya, Antalya, Muğla, Adana, Hatay ve Kahramanmaraş'taki kapatılmış boksit ocakları, depolama ve çevresel rehabilitasyon açısından büyük bir fırsat." ifadelerini kullandı.
Uluslararası örnek
Güven, dünyada faaliyeti sona ermiş maden sahalarının PSH projelerine dönüştürülmesine yönelik örnekler bulunduğunu hatırlatarak, "Avustralya'daki Kidston Altın Madeni, terk edilmiş bir altın madeninin PSH projesine dönüştürülmesiyle enerji üretimine katkı sağlamaktadır." dedi.
Çevresel ve operasyonel faydalar
Güven, kapatılmış boksit ocaklarının çukur yapılarının PSH projelerinde alt rezervuar olarak kullanılabileceğini belirterek, "Bu projeler, özellikle enerji üretimi ve depolama kapasitesinin artırılmasında etkili bir yöntemdir. Kapatılmış sahaların PSH projeleriyle entegre edilmesi, doğal ekosistemlerin yeniden kazanılmasına ve biyoçeşitliliğin artmasına imkan tanır." değerlendirmesinde bulundu.
Başkan, bu projelerin oluşturacağı rezervuarların özellikle kurak ve ormanlık alanlarda yangın söndürme faaliyetlerinde stratejik su kaynağı sağlayabileceğini, mikro iklim üzerinde olumlu etkiler oluşturarak yangın riskini azaltabileceğini söyledi. Ayrıca PSH uygulamalarının su döngüsünü destekleyerek çevresel işlevleri iyileştirdiğini, yeni su ekosistemleri ile flora ve faunanın çeşitlenmesine katkı sunduğunu aktardı.
Maliyet, mevzuat ve ekonomik etki
Güven, mevcut çukur yapıların kullanımının yeni rezervuar inşasına yönelik büyük hafriyat ihtiyacını ortadan kaldırarak yatırım maliyetlerini düşürdüğünü ve inşaat süresini kısalttığını belirterek, "Mevcut çukur yapılarının kullanılması, yeni rezervuar inşaat ve maliyeti oluşturan büyük hafriyat ihtiyacını ortadan kaldırır ve yatırım maliyetlerini de düşürür. Hazır çukur yapıları sayesinde proje inşaat süresi kısalır ve enerji üretimi daha hızlı devreye alınabilir. Yeni arazi kullanımı gerekmemesi, ekosistemler üzerindeki baskıyı azaltır ve doğal alanların korunmasına katkı sağlar." dedi.
PSH projelerinin yaygınlaşması için mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Güven, bu potansiyelin hayata geçirilmesi için Türkiye'de mevcut mevzuatın PSH projelerini destekleyecek şekilde güncellenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca devlet teşvikleriyle desteklenmeleri halinde bu yatırımların enerji ithalatında tasarruf sağlayarak ekonomik dışa bağımlılığı azaltacağına dikkat çekti ve "Bu projeler, enerji bağımsızlığımızı güçlendirecek, ithalatı düşürecek ve karbon nötr hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir katkı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.