İtalya ve Suudi Arabistan Roma Görüşmesinde Ortak Tutum Sergiledi
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Roma'da yaptıkları görüşme sonucu, Batı Şeria'da iki devletli çözümü tehlikeye atan her türlü tek taraflı ve şiddet içeren eylemin kınandığı ortak bir bildiri imzaladı. Bilgi, İtalya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamayla duyuruldu.
Görüşmede öne çıkan noktalar
Bakanların gündeminde öncelikle Orta Doğu ve Gazze krizi yer aldı. Ortak bildiri, rehinelerin derhal serbest bırakılmasını ve insani yardımlara erişimin sağlanmasını talep ediyor. Bildiride ayrıca Filistinlilerin yerinden edilmesinin herhangi bir gerekçeyle kesin olarak reddedildiği vurgulandı.
İtalya'nın insani katkıları ve diplomatik taahhütler
Basın açıklamasında Tajani'nin, İtalya'nın Gazze için Gıda Girişimi ve bugüne kadar gerçekleştirilen 181 Filistinli çocuğun tıbbi tahliyesi gibi insani yardım faaliyetlerinden bahsettiği belirtildi. Tajani, ayrıca İtalya'nın Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında kurulacak bir koruma misyonuna katkı sağlamaya hazır olduğunu ifade etti ve Lübnan'da görev yapan BM Geçici Görev Gücü'nün kritik rolüne dikkat çekerek misyonun yenilenmesinin önemini vurguladı.
Diplomasi, güvenlik ve işbirliği boyutu
Tajani'nın, Suudi Arabistan ve Fransa öncülüğünde New York'ta düzenlenen iki devletli çözüm konferansına İtalya'nın aktif katılımını hatırlattığı bildirildi. İtalya, Filistin yönetiminin merkezde yer aldığı bir Gazze yönetimi, güvenlik planı ve yeniden inşa süreci üzerinde çalışmaya hazır olduğunu açıkladı. Ayrıca bakanlar, Ukrayna, Alaska ve Washington'daki görüşmeler ışığında adil ve kalıcı bir barış olasılığını ele aldı ve iki ülke arasındaki yoğun temasların yanı sıra enerji, ekonomi ve ticaret alanındaki işbirliklerini görüştü.
Değerlendirme
Roma'daki ortak bildiri, İtalya ile Suudi Arabistan'ın hem bölgesel barış arayışında hem de insani yardım konularında koordineli bir yaklaşımı tercih ettiğini gösteriyor. Bildirinin içeriği, diplomatik zeminde iki tarafın iki devletli çözüm hedefini savunurken, sahada insani yardıma ve rehinelerin serbest bırakılmasına öncelik verdiğini ortaya koyuyor. İtalya'nın koruma misyonuna katkı vaadi ve uzun vadeli yeniden inşa sürecine açık yaklaşımı, bu çabaların hem insani hem de siyasi boyutlarını vurguluyor.