İstanbul'da Yüksek Basıncın Hava Kirliliğine Etkisi
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Kuzu, yüksek basıncın hava kirliliğini artırdığını belirterek, kirleticilerin yer seviyesinde baskılandığını ve atmosfere yükselmediğini açıkladı. Kuzu, bu durumun vatandaşların sağlığını tehdit ettiğini ifade etti.
Kirleticilerin Kaynakları ve Etkileri
Nüfus yoğunluğu, çarpık kentleşme, fosil yakıt kullanımı, endüstriyel tesisler, trafik yoğunluğu ve orman yangınları gibi faktörler, İstanbul'daki hava kalitesinin düşmesine neden oluyor. Temiz Hava Hakkı Platformu'nun raporuna göre, Türkiye'de nüfusun %92'si kirli hava soluyor ve İstanbul’da PM2,5 konsantrasyonu yıllık ortalama 23,76 mikrogramı buluyor. Bu değer, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği kılavuz değerinin oldukça üzerinde.
Trafik Kirliliği ve Ortaya Çıkan Sonuçlar
2022'de, PM10 kirliliği en yüksek olan istasyonlar arasında Sultangazi-3, Esenyurt ve Mecidiyeköy öne çıktı. Bu bölgelerde trafik kaynaklı kirliliğin önemli bir paya sahip olduğu gözlemlendi. Şu anda Göztepe, Kağıthane ve Tuzla gibi istasyonlarda da yüksek PM10 değerleri kaydedildi.
Meteorolojik Şartlar ve Hava Kalitesi
Prof. Dr. Kuzu, meteorolojik koşulların hava kalitesini önemli ölçüde etkilediğini ve yüksek basınç dönemlerinde kirliliğin artabileceğini söyledi. Son günlerdeki hava kirliliğinin, değişen meteorolojik etkiler nedeniyle daha da yoğunlaştığını ifade etti.
Yağmurun Rolü ve Korunma Önerileri
Yağmurun hava kirliliği üzerindeki olumlu etkilerine de değinen Kuzu, yağmurun kirleticileri yere düşüreceğini ve bu sayede hava kalitesinin düzelmesini sağlayacağını belirtti. Ayrıca, vatandaşların hava kalitesi indeksini takip ederek kötü hava koşullarında maske takmaları gerektiğini vurguladı.
Uzmanlardan Gelecek İçin Öneriler
Kuzu, hava kirliliğinin azaltılması için trafik yoğunluğunun azaltılması, toplu taşımanın teşvik edilmesi ve elektrikli araçların kullanılması gibi çözüm yollarının önemine dikkat çekti.