İsmet Korukoğlu: Cenevre ve New York toplantıları ile KKTC politikaları
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Büyükelçilik konutunda düzenlenen kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya gelerek Cenevre ve New York'ta yapılan Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Formatlı Gayriresmi Toplantılar ve KKTC'nin politikaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıların geçmişi ve KKTC'nin mesajı
Korukoğlu, bu formattaki ilk toplantının Nisan 2021'de yapıldığını ve KKTC'nin o toplantıda bugünkü resmi politikasını dünya kamuoyuna ilk kez duyurduğunu söyledi. 17-18 Mart'ta Cenevre ile 16-17 Temmuz'da New York düzenlenen toplantılara atıfta bulunarak, Nisan 2021'den sonra ancak dört yıl sonra yeni görüşmelerin gerçekleştirildiğini ifade etti.
KKTC'nin talepleri ve GKRY'nin itirazı
Korukoğlu, Cenevre görüşmeleri sırasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın bankacılık, off-shore enerji araştırmaları ve turizm dahil olmak üzere 10-12 maddelik bir Kıbrıs İşbirliği Konseyi önerisinde bulunduğunu, bu konularda kararların konsey uzlaşısıyla alınmasının öngörülduğunu ancak isminde "işbirliği" ifadesi bulunduğu için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) öneriye muhalefet ettiğini anlattı.
Korukoğlu, GKRY'nin bu tutumunu şu şekilde yorumladı: "Çünkü işbirliği onlara göre sadece devletler arasında yapılabilir. Esasta bu bizi Kıbrıs konusunun esasına getiriyor. Bize göre, 'GKRY'nin Ada'nın tek temsilcisi' olarak tanınması, Kıbrıs konusunun başlıca nedenidir. GKRY'nin bu konfor alanından uzaklaşmak istememesidir, Kıbrıs konusunun özü. Yani bize göre teşhis budur ve bunun da düzeltilebilmesi için tarafların sadece müzakere masasında değil ama müzakere masasının dışında da eşit bir statüde olmaları gerektiğini söylüyoruz. Aksi takdirde görüşmelerin sonuçsuz kaldığı, 50 yıl tecrübe ile sabittir."
Genişletilmiş formatta uzlaşılan maddeler
Korukoğlu, toplantılarda mayınların temizlenmesi, ara bölgede güneş paneli parkı, gençlik komitesi kurulması, mezarlıkların restorasyonu ve 4 geçiş kapısının açılması dahil olmak üzere 6 madde üzerinde uzlaşı sağlandığını, ancak özellikle güneş paneli parkı ve geçiş kapıları konularında zorluklar yaşandığını belirtti.
GKRY'nin güneş paneli parkı konusunda "bu parkta üretilecek elektriğin kendi şebekesine verilmesini, ondan sonra bize dağıtılmasını" istediğini, bunun da GKRY'nin Ada'da kendisini "tek temsilci" ve "tek egemen devlet" olarak görmesinden kaynaklandığını ifade etti.
Geçiş kapıları ve tarafların yaklaşımı
Geçiş kapılarıyla ilgili sıkıntılara değinen Korukoğlu, GKRY'nin KKTC'ye doğrudan geçiş noktası verilmesini istemediğini, bunun yerine Güney'den Lefkoşa'ya kadar transit geçiş talep ettiklerini söyledi. Korukoğlu, "İki tarafa faydası olacak kararlar alınmalıdır. GKRY'nin sınır kapıları konusundaki yaklaşımı GKRY'ye ve halkına faydası olacak" yorumunu yaptı.
İki devletli çözüm değerlendirmesi
Korukoğlu, "Bir kere dünya değişiyor. Ve ne yöne değişeceği de çok net değil. Şimdi hep bahsettiğimiz, tırnak içerisinde söyleyeceğim kural temelli düzen gerçekten vardıysa da o düzen ciddi şekilde çatladı. Yani Bretton Woods sistemi vs. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan düzenin kendisi çatladı zaten. Bu aynı şekilde devam edecek mi, tedavisi yapılıp devam edecek mi yoksa başka bir yere mi evrilecek? Bunu zaman içerisinde göreceğiz. Bu değişimler de benim bugün, bugünkü okumalarımdan bizim lehimize olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk savunma sanayisinin, dış politika başarılarının ve girişimlerinin KKTC lehine olabileceğini belirten Korukoğlu, Avrupa Birliği'nin eski ekonomik ve yumuşak güç etkisini kaybettiğini vurguladı. Ayrıca, KKTC için AB üyeliğinin hâlâ önemini koruduğunu fakat AB'nin eskisi kadar etkili olmadığını söyledi.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) gözlemci statüsü
Korukoğlu, KKTC'nin TDT'deki gözlemci üyeliğinin önemine işaret ederek, bakan seviyesinde toplantılara katılımın arttığını, bunun karşılıklı tanıma ve iletişim açısından değerli olduğunu belirtti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in egemen ve bağımsız KKTC'ye tam destek açıklamasını "çok önemli gelişme" olarak nitelendirdi.
Eğitim, SOFA ve BM Barış Gücü
KKTC'de 45 bin Türkiye dışından gelen yabancı öğrencinin bulunduğunu hatırlatan Korukoğlu, bu rakamı "çok ciddi" olarak değerlendirdi.
SOFA (Kuvvetler Anlaşması Statüsü) konusuna da değinen Korukoğlu, "Rızamızı içermediği için Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü'nün Ada'daki konuşlanması ve faaliyetlerini reddediyoruz. Ancak buradaki faaliyetlerini bizim belirlediğimiz kurallar çerçevesinde yürüteceğiz. Bunu hem yazılı hem sözlü kayda geçiriyoruz." sözlerini kullandı. KKTC'de Lefke ve Gazi Mağusa'da iki BM kampı bulunduğunu hatırlattı ve KKTC'nin faaliyetlerin yasal zemininin sağlanması gerektiğini belirtti.
Pile yolu projesi ve insani gerekçe
Korukoğlu, Pile köyüne giden yol projesini insani bir mesele olarak nitelendirerek, Kovid-19 döneminde bölgeden KKTC'ye ulaşımda yaşanan mağduriyetler nedeniyle yolun önem kazandığını ifade etti. GKRY'nin yol güzergâhı üzerinde konut projesi başlatma girişimini ve BM'nin süreci yönetmedeki yetersizliklerine dikkat çekti.
Kapalı Maraş'taki gelişmeler
Kapalı Maraş ile ilgili soru üzerine Korukoğlu, bir sahil şeridi ve iki caddenin açıldığını, ziyaretçi sayısının milyonları geçtiğini ve ziyaretçiler arasında Rumların da bulunduğunu söyledi. Ancak Kapalı Maraş'ın yalnızca %3,5'inin askeri bölge statüsünden çıkarıldığını, geriye kalan kısmın hâlâ askeri bölge olduğunu belirtti.
ABD'nin GKRY'ye silah kısıtlaması ve bölgesel ilişkiler
Korukoğlu, ABD'nin 1 Eylül 2020'de GKRY'ye silah satış kısıtlamasını kısmen kaldırdığını, Eylül 2022'de ise tamamen kaldırdığını hatırlatarak, GKRY'nin bölgesel anlamda askeri lojistik merkezine dönüştüğünü ve bunun sorunun bir parçası olduğunu söyledi.
İsrail ile GKRY arasındaki askeri ilişkiler
İsrail ile GKRY arasında askeri, siyasi ve diplomatik ilişkilerin derinleştiğini belirten Korukoğlu, "Hatta İsrail'in Barak MX diye bir füze sisteminin de GKRY tarafından satın alındığı, İsrail tarafından temin edildiğine ilişkin haberler çıktı. Bunları da kimse yalanlamadı." ifadelerini kullandı.
Korukoğlu'nun değerlendirmeleri uluslararası toplantılar, bölgesel askerî gelişmeler, iki devletli çözüm tartışmaları ve KKTC'nin dış ilişkilerdeki konumuna dair kapsamlı bir çerçeve sunuyor; Korukoğlu, bu süreçte tarafların eşit statüde muhatap olması gerektiğini vurgulamaya devam ediyor.