İran'ın Buşehr Nükleer Santrali ve Stratejik Önemi
İran'ın güneyinde bulunan Buşehr Nükleer Santrali, ülkenin en önemli nükleer enerji tesislerinden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak, burada görev yapan 200'den fazla Rus teknisyenin varlığı, İsrail'in bu tesise yönelik olası saldırılarının önüne geçiyor.
Tarihçe ve İnşaat Süreci
Buşehr Nükleer Santrali'nin inşaatına 1974 yılında İran ile Almanya arasında yapılan bir anlaşma ile başlandı. Projenin %70'i tamamlandığında, 1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi nedeniyle inşaat durduruldu. Yeniden başlatılan inşaat süreci, İran-Irak savaşı sırasında Irak'ın Buşehr'i bombalamasıyla kesintiye uğradı. 1995 yılında, İran hükümeti bu kez Rusya ile yeni bir anlaşma imzaladı.
Enerji Santralinin Faaliyete Geçişi
Nükleer santralin inşaatı, ABD ve müttefiklerinin Rusya üzerindeki baskıları nedeniyle yavaş ilerledi. Ancak, 2012 yılında tesis tam kapasiteyle çalışmaya başladı ve Eylül 2013'te İran'a devredildi. Bugün, 1000 megavat kapasiteye sahip olan Buşehr Nükleer Santrali, 2011'de faaliyete geçmişti.
İsrail'in Saldırı Stratejisi
İsrail, nükleer tesislere yönelik saldırılarına Natanz ve Fordo tesisleri gibi diğer hedefleri vurarak devam ederken, Buşehr'i hedef almaktan kaçınıyor. Bu durumun temel nedenlerinden biri, burada çalışan Rus uzmanların varlığı ve tesisin stratejik konumudur.
Rusya'nın Desteği ve Güvenlik Anlaşmaları
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, son yaptığı açıklamalarda, İran'daki Buşehr tesisinde çalışan mühendislerin güvenliği konusunda İsrail ile anlaşma sağlandığını belirtti. Bu açıklamalarıyla Putin, Rus mühendislerin İran'a olan desteklerini vurgulayarak, Buşehr'de çalışan 250 kişinin orada kalmaya devam edeceğini ifade etti.
Sonuç
Buşehr Nükleer Santrali, hem İran'ın enerji ihtiyacını karşılamada hem de uluslararası politika dengesinde kritik bir rol oynuyor. Rus teknisyenlerin varlığı, İsrail'in stratejik hamlelerini etkileyerek, bölgedeki güç dinamiklerini daha karmaşık hale getiriyor.