Gaziantep'te beyran, soğuk algınlığı ve gribe karşı tercih ediliyor
Gaziantep mutfağının tescillenmiş lezzetlerinden beyran, içerdiği malzemeler nedeniyle sonbahar ve kış aylarında vatandaşların grip ve nezleye karşı tercih ettiği bir seçenek haline geliyor. Locantalarda tüketilen beyran, tüketiciler tarafından doğal antibiyotik işlevi gören bir takviye gıda olarak görülüyor.
Hazırlanışı ve içeriği
Beyranın temel bileşenleri arasında kemik suyu, kuzu eti, pirinç, sarımsak ve çeşitli baharatlar bulunuyor. Beyran ustası Ali Saydut, beyranın hazırlanışını özetlerken pişirme süreciyle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Beyranı kuzu etiyle yaparız. Eti önceden haşlarız, kefini alırız. 10-12 saat kadar kısık ateşte kaynatırız. Etler birbirinden ayrılana kadar güzelce pişer. İçerisinde pirinç var, kuzu eti var, sarımsak, pul biber, karabiber var.”
Yerel inanış ve tüketim alışkanlıkları
Gaziantepliler beyranı özellikle soğuk havalarda, hasta olduklarında veya korunma amacıyla tüketiyor. Vatandaşlar beyranı genellikle bol limon sıkıp acı pul biber ekleyerek içiyor; bu tüketim biçiminin ardından terleme görülmesi, tüketicilerce faydanın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ekrem Karadağ konuyla ilgili, “Biz doktora gitmeden önce kendi antibiyotiğimizi kelle paça ve beyranda buluyoruz. İyileşemediğimiz zaman tabi doktora başvuruyoruz” diyerek yerel yaklaşımı özetliyor.
Beyran ustası Ali Saydut ve tüketiciler, sarımsak ve et suyu gibi bileşenlerin bir araya gelmesinin mevsimsel hastalıklara karşı koruyucu etkisine inandıklarını vurguluyor. Mehmet Hilaloğlu da Gazianteplilerin beyran ve kelle paçayı geleneksel olarak ‘antibiyotik niyetine’ tükettiklerini belirtiyor ve bu lezzetlerin kültürel önemine dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Gaziantep'te beyran hem günlük beslenmenin bir parçası hem de soğuk algınlığı ve grip dönemlerinde başvurulan, yerel bilgi ve alışkanlıklara dayanan bir destek olarak öne çıkıyor.
ALİ SAYDUT