İğne ipliğe adanan bir ömür: Gaziantep'te 71 yaşındaki terzi 55 yıldır atölyesinde
Gaziantep'te yaşayan 71 yaşındaki Müslüm Demirdöken, hayatının büyük bölümünü dikiş makinesinin başında geçirdi. Mesleğe 13 yaşında çırak olarak başlayan Demirdöken, yarım asrı aşan terzilik serüvenini emeklilik sonrası da sürdürerek yerel zanaatkârlığın yaşayan örneklerinden biri oldu.
Mesleğe başlangıç ve memuriyet dönemi
Çocukluk yıllarında ustası Remzi Zirek'ten terziliği öğrenen Demirdöken, uzun yıllar çıraklık ve kalfalık dönemlerini ustalarıyla birlikte geçirdi. Kendi iş yerini açma sürecinin ardından memurluk sınavlarına hazırlanan Demirdöken, 1980 yılında girdiği memurluk sınavını kazanarak Gaziantep İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde göreve başladı.
Haber metninde geçen bilgilere göre Demirdöken, görev yaptığı kurumdaki mesaisinden sonra atölyesine dönerek terziliği sürdürdü; kurum görevini yaklaşık 27 yıl sürdürdüğü belirtilirken, kendisi de sözlerinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde 25 sene geçirdiğini ifade etti.
Günlük çalışma, emeklilik ve kararlılık
Demirdöken, mesleğe olan bağlılığını her gün sabah erkenden atölyesine gelerek sergiliyor. Çevresindekilerin "artık emekli ol" çağrılarına rağmen atölyesinden kopmayan usta, mesaisini akşam saatlerine kadar sürdürüyor. Kendi ifadeleriyle, 55’inci yılını tamamladığı terziliği sağlığı el verdiği sürece bırakmayacağını belirtiyor.
Memurluk döneminde de terzilikten kopmadığını anlatan Demirdöken, "Saat 17.00’dan sonra gece 01.00’e kadar çalışırdım" diyerek meslek sevgisini ve çalışma disiplinini vurguluyor.
Terziliğin bugünü: Usta-çırak ilişkisi ve sektörün geleceği
Usta, çırak bağının zayıfladığından ve nitelikli personel eksikliğinden yakınarak, eskiden terzi ustalarının toplumda önemli bir saygınlığa sahip olduğunu anlatıyor. Demirdöken'e göre terzilikte eleman sıkıntısı var ve birçok usta tek başına çalışmak zorunda kaldı. Bu gözlem, yerel zanaatların sürdürülebilirliği açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Demirdöken, kendisini mesleğe hazırlayan ustalarını ve çalıştığı kurumlarda edindiği deneyimleri anımsayarak, hem terziliğe hem de memuriyete duyduğu bağlılığı dile getiriyor. Bu yaşam öyküsü, usta-çırak geleneğinin ve meslek sevgisinin bugünkü uygulamalar üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Müslüm Demirdöken’in öyküsü, erken yaşta başlayan bir zanaat tutkusunun yıllar içinde nasıl sürdürülebilir bir mesleki kimliğe dönüştüğünü; aynı zamanda yerel zanaatkârlığın yaşadığı dönüşümü ve nitelikli eleman eksikliğinin sektöre etkisini gösteriyor.
GAZİANTEP'TE YAŞAYAN 71 YAŞINDAKİ MÜSLÜM DEMİRDÖKEN, BİR ÖMRÜ DİKİŞ MAKİNESİ BAŞINDA GEÇİRDİ. TERZİLİK MESLEĞİNE HENÜZ 13 YAŞINDAYKEN ÇIRAK OLARAK BAŞLAYAN DEMİRDÖKEN, MEMUR OLARAK GÖREV YAPTIĞI DÖNEMDE BİLE MESLEĞİNİ SÜRDÜRDÜ.