Berri: 'İsrail Tüm Lübnan'ı Hedef Alıyor; Karşı Koymak Ulusal Sorumluluktur'
Nebih Berri, İsrail'in saldırılarının belirli bir grup, bölge veya mezhep ile sınırlı kalmadığını, tüm Lübnan'ı ve halkını hedef aldığını belirterek, bu tehdide karşı koymanın kolektif bir ulusal sorumluluk olduğunu söyledi.
Berri'nin değerlendirmesi ve savaşın yıldönümü
Berri, İsrail'in Lübnan'a başlattığı savaşın birinci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, saldırgan niyetlerin kapsamının geniş olduğunu ve bunun Lübnan siyasetinin tamamını ilgilendirdiğini vurguladı. Berri'ye göre bu durum, ülke içindeki tüm kurumların ve halkın ortak tedbir almasını gerektiriyor.
ABD Temsilcisi Tom Barrack'a tepki
Berri, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın, 'Lübnan hükümetinin Hizbullah'ı silahsızlandırma yönünde açık bir irade ortaya koyması ve somut adım atması gerektiği' yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Berri, söz konusu ifadenin biçim ve içerik açısından kabul edilemez olduğunu, önceki açıklamalarla çeliştiğini ve Lübnan hükümetinin gecikmeden resmi bir tutum ortaya koyması gerektiğini kaydetti.
Saldırıların etkileri ve hükümete çağrı
Berri, İsrail saldırıları sırasında uluslararası alanda yasaklı silahların kullanıldığı, onlarca köy, kasaba, sınır kenti ve tarım alanının tahrip edildiğini, en ağır askeri ve siyasi terör yöntemlerinin uygulandığını belirtti. Bu çerçevede Berri, Lübnan hükümetine ülkenin güneyinde zarar gören halka karşı sorumluluğunu yerine getirme çağrısında bulundu.
Ateşkes, ihlaller ve kayıplar
Berri, Lübnan'ın İsrail'le 27 Kasım 2024'te varılan ateşkes anlaşmasına bağlı olduğunu, ancak İsrail'in anlaşmayı ihlal ederek Lübnan topraklarına ve halkına yönelik saldırılarına devam ettiğini vurguladı. Açıklamada, Ekim 2023'te başlayan saldırının Eylül 2024'te tam ölçekli savaşa dönüştüğü; bu süreçte 4 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve yaklaşık 17 bin kişinin yaralandığı hatırlatıldı.
Berri ayrıca, Kasım 2024'te varılan ateşkese rağmen İsrail'in anlaşmayı 4 bin 500'den fazla kez ihlal ettiğini ve İsrail'in, uzun yıllardır işgal altında tuttuğu bölgelere ilave olarak son savaş sırasında ele geçirdiği 5 tepeyi hâlen işgal altında tuttuğunu ifade etti.
Berri'nin değerlendirmesi, hem ulusal kurumlara hem de uluslararası aktörlere yönelik somut tavır çağrısı içeriyor; lider, tehditlere karşı koymanın ülkenin ortak meselesi olduğunu tekrar vurguladı.