Ayaş’ta sürdürülen tiftik yetiştiriciliği, 3 bin başlık sürüyle devam ediyor
Ankara'nın Ayaş ilçesinde dededen toruna aktarılan tiftik keçisi yetiştiriciliği, yaklaşık 3 bin başlık sürüyle yaşatılıyor. Osmanlı'dan günümüze uzanan Ankara tiftiği geleneği, üreticilerin emeğiyle hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de dünya pazarında rekabet edebilecek bir değere dönüşmeyi hedefliyor. Bu uygulamaları ve üretim süreçlerini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine aktaran üreticiler, üretimin zorluklarını ve tiftiğin kullanım alanlarını anlattı.
Dededen toruna aktarılan üretim kültürü
Mesut Eroğlu, mesleğin kendisine dededen geçtiğini belirterek çocukluğundan beri bu işi yaptığını, 5-6 yaşlarında babasının yanında başladığını ve şu anda 58 yaşında üretime devam ettiğini söyledi. Eroğlu, "15 sene içerisinde bu vaziyete geldik" ifadeleriyle sürünün zaman içinde büyümesini anlattı. Eroğlu, tiftik keçisinin zor şartlara dayanımı ve mera beklentisinin düşük olmasının üretimde avantaj sağladığını vurguladı.
Üretim süreci ve en yoğun dönem
Eroğlu, üretimin en fazla emek isteyen döneminin mart, nisan, mayıs ayları olduğunu, bu üç aylık dönemde hem tiftiğin alındığını hem de oğlakların doğduğunu aktardı. Bu sürecin ardından çobanların sürüyü güdümlediğini, geriye kalan 9 veya 10 ayın daha rahat geçtiğini anlattı.
Sürü yönetimi ve hayvan gruplaması
Üreticiler, sürüleri birkaç parçaya bölerek güdüm yaptıklarını belirtti. Eroğlu, sürüleri bu şekilde ayırmalarının nedenini, hayvanların birbirleriyle üstünlük mücadelesine girip ardından hiyerarşi kabul etmelerine bağladı. Şu anda 6-7 çoban ile 3-4 parça halinde güdülen sürülerde, çok büyük sayıların ("binin üzeri") verimi düşürdüğünü ve zayıf hayvanların telef olabileceğini ifade etti. Ayrıca "700’den fazla sürüyü tutmamaya uğraşırız" sözleriyle optimal sürü büyüklüğüne dikkat çekti.
Tiftiğin özellikleri, kullanım alanları ve kalite
Eroğlu, tiftiğin tekstildeki kullanım alanlarına değinerek, yöresel üretimle elde edilen ürünlerin kazak ve eldiven gibi giysilerde değerlendirildiğini söyledi. Tiftik kumaşların lüks giyimde de yer bulduğunu belirterek tiftiğin bakteri barındırmaması ve yıkandığında yeni gibi görünmesi gibi özelliklerinin tercih edilme sebepleri olduğunu aktardı.
Devlet desteği ve pazar hedefleri
Üreticiler, devlet tarafından destek beklentisini dile getiriyor. Eroğlu, tiftiğin dünya konjonktüründeki yerini dikkate alarak desteğin sürdürülmesi ve pazarların açılmasının önemine vurgu yaptı: "Dünyanın en iyi tiftiğini üretiyoruz. Coğrafi bakımdan biliyoruz bunu."
Geleneksel bilgi ve bölge ekonomisine katkı
Numan Çinkaya, 62 yaşında olduğunu ve yaklaşık 50 senedir tiftik yetiştiriciliği yaptığını söyledi. Çinkaya, tiftik üretiminin Osmanlı'dan gelen ve bölge için önemli bir gelir kaynağı olduğunu belirtti: "Osmanlı’nın birinci yatırımı buydu. Tiftik, gelir kaynağı." Bölgenin ekonomik katkısı ve tiftik ürününün katma değeri, üreticilerin vurguladığı diğer önemli noktalar arasında yer aldı.
Yaklaşık 3 bin tiftik keçisiyle sürdürülen üretimin, Ankara tiftiğini yeniden dünya markası haline getirme hedefiyle devam ettiği belirtiliyor.
ANKARA'NIN AYAŞ İLÇESİNDE DEDEDEN TORUNA AKTARILAN TİFTİK KEÇİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİ, 3 BİN BAŞLIK SÜRÜYLE SÜRDÜRÜLÜYOR.