Arap Halkları Zirvesi'nde Trump'ın Planı Reddedildi
Arap dünyasından siyasetçiler, düşünürler ve hukukçuların katılımıyla yapılan Arap Halkları Zirvesi'nde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlileri yerinden etme planı, "Filistin satılık değildir" ifadesiyle net bir şekilde reddedildi.
Bu oturum, "Balfour Deklarasyonundan Trump Deklarasyonuna: Filistin Satılık Değildir" başlığı altında çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Zirve, yoğun katılımla gerçekleşirken, sonuç bildirgesinde Trump'ın Gazze planının tehlikeleri detaylı olarak ele alındı. Trump’ın, yeniden inşa bahanesiyle Gazze'deki Filistin varlığını ortadan kaldırmayı hedeflediği ifade edildi.
Bildiride Öne Çıkan Noktalar
Bildiride, Trump’ın planlarının Gazze ile sınırlı kalmadığı, işgal altındaki Batı Şeria’yı da kapsadığı vurgulandı. Ayrıca, Trump yönetiminin Batı Şeria için İbranice isimler kullanmaya başladığına dikkat çekildi. Bildiride, "Filistin'deki çatışmanın 7 Ekim 2023'te başlamadığı, işgal, toprak gaspı ve halkın yerinden edilmesi ile başladığı, direnişin ise meşru bir hak olduğu” belirtildi.
Filistin’e Destek Çağrısı
Zirvede, Arap ülkelerine İsrail ile normalleşmeyi durdurma, Filistin halkının desteklenmesi ve maddi, siyasi destek sağlanması konusunda çağrıda bulunuldu. Katılımcılar, "Filistin meselesi Arapların birinci meselesi olmaya devam edecek ve Filistin halkının hakları pahasına dayatılan hiçbir çözümü kabul etmeyecektir" ifadelerine yer verdiler.
Katılımcıların Görüşleri
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, Trump'ın Gazze planının "saçma" olduğunu belirterek, "Direnişten başka seçeneğimiz yok" dedi. Bahreynli eski parlamenter Cevad Feyruz, Filistin halkının geçmişte yaşadığı sürgünlere vurgu yaparak, "Bugün yeni bir Nekbe ile karşı karşıyayız" dedi. Fas’ın eski Başbakanı Saadeddin el-Osmani ise Trump’ın açıklamalarının, Filistin halkına yönelik etnik temizliğe işaret ettiğini ifade etti.
Trump'ın Açıklamalarının Ardındaki Tehditler
Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği bir basın toplantısında, Gazze'yi devralacaklarını açıklamış ve Filistinlilerin komşu ülkelere gitmesini önererek, "Filistinlilerin Gazze'den ayrılmaktan başka seçeneği yoktur" demişti. Bu tür açıklamalar, zirve katılımcıları tarafından uluslararası barış ve güvenliğe tehdit olarak nitelendirildi.
