TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel: UAD'nin 22 Ekim Danışma Görüşü
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 22 Ekim'de açıklayacağı danışma görüşünün, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki uygulamalarını ve Birleşmiş Milletler ile diğer uluslararası kuruluşlara karşı yükümlülükler konusundaki değerlendirmesini içereceğini belirtti.
Basın toplantısında verilen bilgiler
Yüksel, TBMM Hukuk Heyeti'ndeki basın toplantısında Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ile Anayasa Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın da hazır bulunduğunu kaydetti. Yüksel, Güney Afrika tarafından UAD'de açılan söz konusu davaya ilişkin sürecin yakından izlendiğini ifade etti.
Danışma görüşünün kapsamı ve UNRWA'nın rolü
Yüksel, Türkiye ve Norveç'in eş sunuculuğunda alınan BM Genel Kurulu kararına atıfta bulunarak, 19 Aralık 2024'teki karara dayanılarak UAD'den danışma görüşü talep edildiğini anımsattı. Divan'ın görüşünde özellikle BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) faaliyetlerinin kısıtlanmasının odağa alınacağını söyledi.
Yüksel, UNRWA'nın yalnızca bir yardım kurumu olmadığını, Filistinlilerin eğitim, sağlık ve barınma hakkına erişimini sağlayan yaşamsal bir kurum olduğunu vurguladı. UNRWA'nın faaliyetlerinin engellenmesinin sivillere yönelik sistematik bir saldırı anlamına geleceğine dikkat çekti.
Yüksel, 'Danışma görüşü yalnızca İsrail'in uluslararası hukuka aykırı eylemlerine dair tespit olmayacaktır. Aynı zamanda BM'nin Filistin'deki en kritik kurumu olan UNRWA'nın dokunulmazlığını, tarafsızlığını ve insani görevini yeniden teyit edecek tarihi bir karar olacaktır' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin başvuruları ve takip süreci
Yüksel, Türkiye'nin UAD sürecine ilişkin olarak 27 Şubat'ta yazılı beyanda bulunduğunu ve 30 Nisan'da sözlü sunum yaptığını hatırlattı. TBMM Hukuk Heyeti olarak sürecin yakından takip edildiğini belirtti.
Ayrıca, Yüksel UAD'de açılan 'soykırım davası'na da müdahillik başvurusu yapıldığını, Türkiye'nin bu süreçlerde Filistin'in haklı davasını uluslararası mahkemeler önünde savunduğunu ifade etti.
Hukuki ve diplomatik sonuçlara ilişkin değerlendirme
Yüksel, BM Ayrıcalık ve Muafiyetler Sözleşmesi uyarınca BM personeline yönelik saldırıların devlet sorumluluğu doğurduğunu belirterek, Türkiye'nin İsrail'in UNRWA personeline yönelik saldırılarını ağır uluslararası hukuk ihlali olarak beyan ettiğini söyledi. Yüksel, 'Türkiye, Divan'dan çıkacak görüşün UNRWA'nın faaliyetlerinin yeniden tam yetkiyle başlamasına hukuki zemin oluşturacağına inanmaktadır' dedi.
Yüksel, Gazze'de kalıcı barışın ve insani düzenin yeniden tesis edilmesinin UNRWA'nın bağımsız şekilde ve tam kapasiteyle sahaya dönmesiyle mümkün olacağına işaret etti. Ayrıca, UAD'nin vereceği danışma görüşünün ateşkes sürecini ve insani yardım kanallarının açılmasını destekleyeceğini ifade etti.
Türkiye'nin rolü ve izleme mekanizmaları
Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ni sürecin kritik dönüm noktalarından biri olarak değerlendirdi. 'Türkiye yalnızca bir siyasi aktör değildir, insanlığın ortak vicdanını temsil eden bir adalet sesi olmuştur' sözlerini kullandı.
Yüksel, TBMM Hukuk Heyeti olarak UAD sürecini izlemeye devam ettiklerini ve UNRWA'nın yeniden faaliyete geçmesi, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ile kalıcı barışın tesis edilmesi için Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarıyla birlikte diplomatik ve hukuki çabaların sürdürüldüğünü belirtti.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel (ortada), Güney Afrika'nın, İsrail aleyhine UAD'de açtığı "soykırım davasını" takip eden TBMM Hukuk Heyetindeki Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel (solda), Anayasa Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan (sağda) ile TBMM'de basın toplantısı düzenledi.