Yapay zekanın, eğitim alanındaki entegrasyonu ile geleneksel sınıf ortamlarında belirsiz bir dönem başlıyor. Avustralya'daki Monash Üniversitesi'nden Prof. Neil Selwyn, yapay zekanın eğitim sistemini değiştirme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor, ancak bu değişimin getirdiği soru işaretlerinin de altını çiziyor.
Yapay zeka, öğrenciler ve öğretmenler tarafından kullanıldıkça eğitim alanındaki yerini daha sağlam hale getiriyor. Ancak, bu etkileşimin belirsiz yönlerinden bazıları, öğrencilerin tembelleşmesi ve öğretmenlerin işsiz kalma korkuları gibi kaygılara yol açıyor. Bununla birlikte, bazı uzmanlar yapay zekanın uygun şekilde kullanıldığında öğrenme süreçlerini geliştirebileceğine inanıyor.
Özel Ders Öğretmeni Olarak Yapay Zeka
Birebir öğretim modelini destekleyen yapay zeka, öğrencilere kişiselleştirilmiş ve uygun maliyetli bir eğitim deneyimi sunma potansiyeli taşımaktadır. Selwyn, bazı yapay zeka araçlarının öğrencilere hata yapma ve bu hatalardan öğrenme fırsatı tanıyarak eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabileceğini ifade ediyor.
Ancak, yapay zekanın insan öğretmenlerin duygusal zekası ve hayal gücü konusundaki yeteneklerinin gerisinde kalabileceği de vurgulanıyor. Griffith Üniversitesi’nden Dr. Jason Zagami, yapay zeka ile öğrencilerinin “dijital ikizlerini” yaratarak onları rekabetçi bir ortamda motive ettiklerini aktarıyor. Bu tür yenilikçi uygulamalar, öğrencilerin daha yüksek performans göstermelerine yardımcı oluyor.
Yapay Zeka ve Bilgi Kirliliği
Yapay zeka, aynı zamanda insan kaynaklı ön yargıları da içinde barındırabilir. Zagami, ABD ve Çin gibi farklı kültürel bağlamlarda eğitilen yapay zeka sistemlerinin, kendine özgü normlarla nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor. Bu durum, dünya genelinde hangi yapay zeka sistemlerinin eğitim alanında benimsenmesi gerektiği konusunda belirsizlikler oluşturuyor.
Öğrenciler İçin Potansiyel Tehlikeler
Yapay zekanın bireylerin eğitim süreçlerinde önemli rol oynamasının yanı sıra, bu durumun bazı riskleri de beraberinde getirdiği belirtiliyor. Öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik algoritmalarla belirli kariyer yollarına yönlendirilme olasılığı, eğitim sisteminin dengesini etkileyebilir. Bu tür uygulamaların bireylerin hayatlarına gizlice yön vermesi, uzun vadede dikkat edilmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.
