Yapay zekanın adli bilişimdeki rolü: Fırsatlar ve riskler
Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hamza Aytaç Doğanay, hem akademik çalışmaları hem de Emniyet Genel Müdürlüğü deneyimi ışığında AA muhabirine verdiği değerlendirmede, yapay zekanın adli bilişim süreçlerinde sunduğu kolaylıklar ile birlikte taşıdığı risklere dikkat çekti.
Siber güvenlik farkındalığı ve sürdürülebilirlik
Doğanay, Türkiye'nin siber güvenlik farkındalığında önemli ilerleme kaydettiğini belirtirken bunun sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Kendisinin ifadesiyle, Avrupa Birliği'ndeki anketlerin Türkiye'nin iyi durumda olduğunu gösterdiğini ancak bu durumun korunması için sürekli çaba gerektiğini söyledi.
Adli bilişimde yapay zekanın iki yönü
Doğanay, yapay zekanın adli bilişimde hem avantaj hem de tehdit oluşturduğunu şöyle özetledi: "Yapay zekayı hem araç olarak hem de karşı tarafta bir savunma unsuru olarak kullanmak mümkün. Birincisi, delil toplama ve analiz süreçlerinde büyük kolaylık sağlıyor. Ancak ikincisi, yani anti-adli bilişim yöntemi olarak kullanılması ciddi bir tehdit oluşturuyor."
Bu çerçevede yapay zekanın insan hatasını azaltma potansiyeli ile birlikte, kötü niyetli kullanım senaryolarının ortaya çıkardığı delil gizliliği ve bütünlüğü riskleri ön plana çıkıyor.
Veri güvenliği ve yerli altyapı gerekliliği
Doğanay, birçok popüler yapay zeka uygulamasının yabancı menşeli olmasının veri güvenliği açısından risk yarattığını belirtti. "En çok kullanılan yapay zeka sistemleri yurt dışı menşeili. Bu sistemleri kullanırken verilerimizi istemeden de olsa dışarı göndermiş oluyoruz. Adli bilişimdeki veriler genellikle gizlilik derecesi yüksek dosyalar içeriyor." dedi ve bu durumun siber istihbarat açısından açık oluşturabileceğini vurguladı.
Bu nedenle Doğanay, yerli yapay zeka altyapılarının geliştirilmesi ve kurumların mümkün olduğunca dışa bağımlı olmadan sistemleri çalıştırabilmesinin kritik olduğunu ifade etti.
Yerli ve milli yazılımın desteklenmesi
Yapay zeka ve siber güvenliğin milli güvenlikle doğrudan ilişkili olduğunu belirten Doğanay, yerli yazılım çalışmalarının istismar edilmeden ve sözde desteklerle tüketilmeden sürdürülebilir biçimde desteklenmesi gerektiğini söyledi. Kendi ifadeleriyle: "Yerli milli yazılım çokça konuşuldu, çokça dile getirildi. Bunu eskitmemek lazım, çünkü gerçekten çok ihtiyacımız var. Bu çalışmaların sıkı takip edilmesi gerekiyor."
İnsan odaklı politikalar ve eğitim
Doğanay, yalnızca teknolojik yatırımların yeterli olmayacağını, insan odaklı politikalar ve güncel farkındalık eğitimlerinin önemini vurguladı. "İnsanları koruyacak, insan odaklı bir koruma politikası yapılması gerekiyor. Bu sadece siber güvenlik değil, yasadışı bahis gibi dolaylı risklerde de insanların korunmasını sağlayacak önlemler düşünülmeli."
Sonuç
Uzman değerlendirmesine göre, Türkiye adli bilişim ve siber güvenlik alanında teknik açıdan ilerleme kaydetmiş olsa da stratejik sürdürülebilirlik, yerli çözümler ve etik bilinç konularında daha fazla çalışma gerekiyor. Doğanay, kurumların sürekli tetikte olmasının şart olduğunu belirterek risk yönetimi ve yerli altyapı yatırımlarının önemini bir kez daha öne çıkardı.
Yapay zeka birçok alanda olduğu gibi adli bilişimde de fırsatlar ve riskleri beraberinde getiriyor. Ankara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hamza Aytaç Doğanay, hem akademik çalışmaları hem de Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görev tecrübesiyle AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.