Witkoff: Putin, barış anlaşması kapsamında Ukrayna'ya güvenlik garantilerini kabul etti
ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Alaska Zirvesi'nde yapılan görüşmelerin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, barış anlaşmasının bir parçası olarak Ukrayna'ya güvenlik garantileri verilmesini kabul ettiğini açıkladı.
Witkoff'ın CNN röportajı
Witkoff, Amerikan CNN kanalına verdiği röportajda, Rusya ile Ukrayna arasındaki olası barış anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Witkoff, "ABD ve diğer Avrupa ülkeleri, (Ukrayna'ya) güvenlik garantilerini kapsayacak şekilde 5. maddeye benzer bir madde sunabilecekleri konusunda bir anlaşmaya vardık. Putin, NATO üyeliğinin kırmızı bayrak olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Witkoff, bu şartların kabul edilmesi durumunda ABD'nin 5. maddeye benzer bir koruma sunabileceği yönünde bir taviz elde edildiğini belirtti.
Alaska Zirvesi ve barış anlaşmasına geçiş
Witkoff, Alaska Zirvesi'nin Trump ile Putin arasındaki görüşmeler açısından verimli geçtiğini vurgulayarak, bu görüşmelerin ardından Başkan Trump'ın "ateşkes yerine doğrudan barış anlaşmasına yöneldiğini" söyledi. Witkoff, "Bu toplantıda barış anlaşması için gerekli olan diğer tüm unsurlar konusunda o kadar büyük ilerleme kaydettik ki, Başkan Trump da artık bu noktaya odaklandı" değerlendirmesinde bulundu.
Toprak takası ve cephe hatlarına ilişkin tavizler
Witkoff ayrıca, görüşmelerde Putin'in Ukrayna ile toprak takası konusunda bazı tavizler vermeye razı olduğunu aktardı. Ayrıntılara girmeyen Witkoff, Putin'in uzun süredir hedefinde olan 5 bölgeden bazılarının idari sınırları yerine mevcut cephe hatlarını kabul edebileceğini ima etti. Witkoff, "Ruslar, bu 5 bölgenin tümüyle ilgili olarak masada bazı tavizler verdi, bu konuyu Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüşeceğiz" dedi.
İlerleme, ancak tam anlaşma için eksikler
Witkoff, Rusya'nın tutumunun önceki görüşmelere kıyasla daha olumlu olduğunu ancak bunun henüz tam bir barış anlaşması için yeterli olmadığını vurguladı. Ayrıca, taraflar arasında kapsamlı bir barış anlaşması için gerekli ivmenin oluştuğunu ve "Savaşı çok hızlı bir şekilde kalıcı olarak sona erdirecek bir barış anlaşması imzalamaya kararlıyız" şeklindeki hedefin bulunduğunu belirtti.