Van Gölü'nde 8 Yılda Değişim: Dilkaya Halk Plajı Kuruyan Kıyılara Döndü

2017'de açılan Dilkaya halk plajı, Van Gölü'ndeki su çekilmesiyle kuruyan kıyılara dönüştü; uzmanlar iklim değişikliği, buharlaşma ve kirliliğe dikkat çekiyor.

Yayın Tarihi: 04.11.2025 12:16
Güncelleme Tarihi: 04.11.2025 12:16

Van Gölü'nde 8 Yılda Değişim: Dilkaya Halk Plajı Kuruyan Kıyılara Döndü

Van Gölü'nde 8 yılda değişim: Dilkaya halk plajı kuruyan kıyılara döndü

22 Temmuz 2017 tarihinde Edremit Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Atıf Çiçekli tarafından Dilkaya Mahallesi'nde açılışı yapılan halk plajı, o dönemki renkli ve kalabalık görüntülerini geride bıraktı. Yaz aylarında hem Vanlıların hem de çevre illerden gelen ziyaretçilerin tercih ettiği plaj, gölden yaşanan çekilmenin ardından yerini geniş, kuruyan toprak alanlarına bıraktı.

Su seviyesindeki düşüş ve nedenleri

Van Gölü'ndeki su seviyesindeki düşüş, küresel ısınma ve yağış azlığıyla birlikte her geçen yıl daha belirgin hale geliyor. Uzmanlar çekilmenin temel nedenleri arasında iklimsel değişiklikleri, artan buharlaşmayı, yanlış su kullanımını ve azalan yağışları sıralıyor. Gölden açığa çıkan eski kıyı izleri ve mikrobiyalitleri, uzun yıllar su altında kalan oluşumların gün yüzüne çıkmasına neden oldu; bilim insanları bu oluşumların korunmasının önemine dikkat çekiyor.

Edremit kıyılarında gözlenen değişim

Çekilmenin en belirgin görüldüğü bölgelerden biri Edremit kıyıları. Bölge halkı, gölün 2017'deki halini hatırlarken bugün kıyıya ulaşmak için yüzlerce metre yürümek gerektiğini vurguluyor. Birçok eski liman ve iskele alanı tamamen karaya çıkmış durumda; göl kıyısına olan uzaklık bazı noktalarda bir, hatta iki kilometreye kadar ulaştığı belirtiliyor.

Uzman değerlendirmesi: Buharlaşma ve yağış azlığı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, çekilme sürecini değerlendirirken gölün kırılgan yapısına dikkat çekiyor. Akkuş, Van Gölü'nün 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanına sahip olduğunu ve gölün kapalı bir havza olması nedeniyle 'dışarıdan hiçbir su girdisi olmadığı gibi gölden dışarıya da su çıkışı yoktur; tek su kaybı buharlaşmayla gerçekleşmektedir' şeklinde uyarıda bulundu. Akkuş ayrıca 2025 yılının özellikle kritik olduğunu belirterek, 'Şubat ayındaki yağışlar yüzde 60 oranında azaldı' ifadelerini kullandı.

Kirlilik riski ve arıtma gerekliliği

Akkuş, su çekilmesinin yarattığı fiziksel değişimlerin ötesinde asıl tehlikenin artan kirlilik olduğuna vurgu yapıyor: 'Van Gölü kapalı bir göl olduğu için, göle ulaşan her bir damla atık su burada hapsolur. Göl seviyesi yeniden yükselse bile kirliliğin oluşturduğu tahribat kolayca telafi edilemez.' Bu nedenle göle dökülen atık suların arıtılması ve arıtma tesislerinin tam kapasiteyle çalıştırılması gerektiği belirtiliyor.

Yerel yaşam ve geleceğe dair uyarılar

Yerel halkın anıları arasında 2017'de plajda yüzen yelkenliler ve kanolar yer alırken, bugün aynı alanların gölden uzaklaşması toplumsal ve ekonomik etkiler doğuruyor. Dr. Akkuş'un ifadesiyle, '2017 yılında burada yüzen yelkenlileri, kanoları görüyorduk. Burası halk plajı olarak hizmet veriyordu. Ancak 2025 itibarıyla o dönemde suyun üzerinde yüzen alanların göle uzaklığı artık kilometrelerle ifade ediliyor.' Uzmanlar, hem su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi hem de kirliliğin önlenmesi için acil tedbirler alınması gerektiğini vurguluyor.

YAŞANAN ÇEKİLME, KURAKLIĞIN BOYUTUNU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.

YAŞANAN ÇEKİLME, KURAKLIĞIN BOYUTUNU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.

YAŞANAN ÇEKİLME, KURAKLIĞIN BOYUTUNU GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı