Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler İçin Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, çok sayıda yardım kuruluşunun, Gazze Şeridi'ndeki sivillere yalnızca açlık ve silahla saldırı sunan, İsrail-ABD güdümlü 'Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın faaliyetlerine son verilmesi çağrısında bulunduğunu ifade etti.
Lazzarini, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, 130'dan fazla sivil toplum kuruluşunun, uluslararası insancıl hukuka uygun şekilde UNRWA dahil BM öncülüğünde Gazze Şeridi'ndeki yardımların dağıtımı için birleşik bir koordinasyon ve dağıtım mekanizmasının yeniden geri getirilmesi çağrısında bulunduğunu aktardı.
Birçok insani yardım örgütünün, Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın faaliyetlerine son verilmesi gerektiğini vurguladığını belirten Lazzarini, bu kurumun Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına sadece 'açlıktan ve silahla saldırıdan başka bir şey sunmadığını' kaydetti.
Lazzarini, Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın 27 Mayıs'ta başlattığı proje kapsamında yiyecek arayışı içinde olan en az 500 kişinin hayatını kaybettiğini; yaklaşık 4 bin kişinin yaralandığını belirtti.
UNRWA Genel Komiseri, 'bu nahoş yeni durumun gölgesinde, Gazze'deki yardım dağıtım noktalarının 400'den 4'e düşürüldüğünü ve askeri nitelikte olduğunu' da sözlerine ekledi.
İsrail'in Yardım Stratejisi
İsrail, 27 Mayıs tarihinden bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında 'Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı devreye sokarak yardım dağıtımı gerçekleştirmektedir. Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplar tarafından reddediliyor. Hamas, bu sistemi 'ölüm tuzakları' olarak nitelendiriyor.
İsrail, 2 Mart’tan beri Gazze Şeridi'ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutmakta ve yardım taşıyan yüzlerce tırın geçişini engellemektedir. Sadece sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan geçişine izin verilmektedir. Oysa Gazze'nin günlük en az 500 yardım tırına ihtiyacı bulunmaktadır.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana süren saldırıları, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucunda büyük bir insani felaket yaşanmasına neden olmaktadır. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı'nın ateşkes çağrılarına rağmen, İsrail'in saldırıları devam etmektedir.
