Uluslararası Kudüs Vakfı: Mescid-i Aksa, İsrail'in ihlalleri nedeniyle en tehlikeli dönemini yaşıyor
Uluslararası Kudüs Vakfı, Beyrut'ta düzenlenen konferans sonrası yayımladığı "Aksa’ya Bakış" raporunda, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın 2025 yılı başından bu yana belgelenen ihlaller ve saldırılar nedeniyle en tehlikeli dönemlerinden birini yaşadığını ifade etti.
Raporun kapsamı ve konferans
Merkezi Lübnan'da olan vakfın Beyrut'ta düzenlediği geniş katılımlı konferansta, Filistin ve Lübnan'ın yanı sıra birçok Arap ülkesinden büyükelçiler, dini otorite temsilcileri, Filistin davasına hizmet eden isimler ve medya kuruluşları yer aldı. Konferans sonrası yayımlanan rapor, Mescid-i Aksa'ya yönelik 2025'in ilk yedi ayında kaydedilen ihlalleri belgeleme amacı taşıyor.
Vakıf ve yetkililerin değerlendirmeleri
Uluslararası Kudüs Vakfı Genel Müdürü Yasin Hamud, konferansta yaptığı konuşmada, "Filistin meselesinin yaşadığı en zor dönemlerden birinin içinden geçiyoruz." dedi. Hamud, İsrail'in işgalde üç ana hedef üzerinde çalıştığını belirterek bunları "Filistin halkına karşı soykırım uygulamak, Filistin'deki direniş güçlerini tasfiye etmek ve tüm Arap-İslam bölgesini İsrail işgaline boyun eğdirmek" şeklinde özetledi.
Raporun ana bulguları
Rapor, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin himayesinde İsrail ordusunun gerçekleştirdiği çeşitli saldırıların Aksa'nın durumunu ağırlaştırdığı değerlendirmesini içeriyor. Raporda yer alan ifadeye göre: "İsrail işgalinin 2025 yılı başından bu yana attığı adımlar iki paralel çizgide ilerledi: Gazze Şeridi'nde soykırım, açlık ile kaos politikasını sürdürmek ve Mescid-i Aksa’nın İslami kimliğini tasfiye etme savaşına devam etmek."
Tarihçe: Mescid-i Aksa'nın kundaklanması
Mescid-i Aksa, 21 Ağustos 1969'da Avustralya asıllı fanatik Denis Michael Rohan tarafından kundaklanmış; yangında Kıble Mescidi'ndeki doğu bölgesinde başlayarak, aralarında "Selahaddin el-Eyyübi'nin Minberi" olarak bilinen tarihi eserin de bulunduğu yapılar zarar görmüş veya yok olmuştur.
Baskınlar, yönetim ve kazı iddiaları
Metinde yer aldığı üzere, Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınları 2003'te İsrail polisinin tek taraflı aldığı kararlarla başladı. Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin tüm girişimlerine rağmen İsrail makamlarının baskınları sürdürdüğü raporda vurgulanıyor.
Ayrıca raporda, Mescid-i Aksa Külliyesi altında "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla yürütülen kazı çalışmaları ve bu alandaki tartışmaların devam ettiği hatırlatılıyor. Mescid-i Aksa, Eski Şehir'de yer almakta olup Müslümanların ilk kıblesi olarak önem taşıyor; külliyede Kıble Mescidi ve Kubbetu's Sahra dahil müze, medreseler ve geniş avlu bulunuyor.
Sonuç ve uluslararası yankı
Uluslararası Kudüs Vakfı'nın raporu, Mescid-i Aksa çevresindeki gerilimin ve kaydedilen ihlallerin hem yerel hem de bölgesel düzeyde takip edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Raporda aktarılan veriler ve konferansta dile getirilen değerlendirmeler, Mescid-i Aksa'nın hukuki ve dini statüsüyle ilgili uluslararası diyalog ihtiyacını yeniden gündeme taşıyor.
Not: Metinde yer alan özel isimler, tarihler ve doğrudan alıntılar raporda belirtilen şekilde korunmuştur.