DOLAR
42,6 -0,01%
EURO
50,19 -0,77%
ALTIN
5.856,56 -1,07%
BITCOIN
3.842.209,26 2,37%

TCMB Başkan Yardımcıları Karahan ve Akçay: Rezerv Biriktirme, Konkordato Etkileri ve Para Politikası

TCMB Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay, rezerv biriktirme stratejisini, konkordatonun ekonomik etkilerini ve para politikasının seyrini değerlendirdi.

Yayın Tarihi: 14.08.2025 14:26
Güncelleme Tarihi: 14.08.2025 14:26

TCMB Başkan Yardımcıları Karahan ve Akçay: Rezerv Biriktirme, Konkordato Etkileri ve Para Politikası

TCMB Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay bilgilendirme toplantısında soruları yanıtladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay, yılın 3. Enflasyon Raporu tanıtımı kapsamında İstanbul Finans Merkezi'ndeki TCMB Yerleşkesi'nde düzenlenen toplantıda ekonomi ve para politikasıyla ilgili soruları yanıtladı.

Konkordato ilan eden firmaların ekonomik etkileri

Hatice Karahan, 2024 başından bu yana konkordato ilan eden firmaların istihdamdaki payının binde beş civarında olduğunu; ihracattaki paylarının ise binde yedi düzeyinde seyrettiğini belirtti. Karahan, bu firmaların ekonomideki doğrudan paylarının düşük olduğunu, ancak bu firmaların tedarik zincirindeki bağlantılarının da dikkatle izlendiğini vurguladı.

Karahan, tedarikçilerin istihdam ve ihracat paylarının da genelde binde oranlarla tek haneli seviyelerde olduğunu söyledi ve bu nedenle genel ekonomik görünüm açısından konkordatonun şu aşamada önemli bir risk oluşturmadığı değerlendirmesini paylaştı. Ayrıca, 2018-2019 dönemiyle karşılaştırıldığında günümüzdeki etkilerin daha sınırlı olduğunu ifade etti.

İstihdam kayıplarına ilişkin olarak Karahan, konkordato kaynaklı ayrışmalarda işsiz kalanların makul sürelerde diğer sektörlerde işe yerleşebildiğine dikkat çekerek, temerrüt kaynaklı işsizlikte belirgin bir artış beklemediklerini belirtti.

Rezerv biriktirme politikası ve göstergeler

Hatice Karahan, rezerv biriktirme politikasının amacını dış şoklara karşı direnç sağlamak olarak özetledi. Rezerv yeterliliğinin uluslararası standartlara uygun olarak rezerv/ithalat, rezerv/M2 ve rezerv/kısa vadeli borç gibi göstergelerle düzenli ölçüldüğünü söyledi.

Karahan, son dönemde rezervlerde güçlü bir yükseliş başladığını ve bazı göstergelerin yeterlilik eşiğinin üzerine çıktığını belirtti. Ancak diğer göstergelerde de eşiklerin aşılması için rezerv biriktirme politikasının piyasa koşulları elverdiği sürece sürdürüleceğini, bunun yapılırken aktarım mekanizması ve likidite koşullarının olumsuz etkilenmemesine dikkat edileceğini vurguladı.

Sanayi görünümü, rekabetçilik ve istihdam

Sanayideki sorunların rekabetçilik, arz kapasitesi ve istihdam olmak üzere birkaç boyutu olduğunu söyleyen Karahan, dış talepteki zayıf görünümün özellikle ihracat tarafında belirleyici olduğunu belirtti. Karahan, kur ve finansman maliyetlerinin etkisine rağmen, ihracatın bu yılın 7 ayında yüzde 25 arttığını hatırlatarak, avro cinsinden ihracatın payı ve avro kurundaki değerlemeye bakıldığında rekabet gücünde kayda değer bir düşüş gözlemlenmediğini ifade etti.

İstihdam tarafında ise Karahan, sanayi ile hizmetler arasında kaymaların olabileceğini, bunun gelişmiş ülkelerde de görülen ve otomasyon ile verimlilik artışlarına bağlı bir dönüşüm olduğunu belirtti.

Para politikası, reel getiri ve enflasyon görünümü

Osman Cevdet Akçay, reel getiriye ilişkin değerlendirmesinde, aylık enflasyonun düştüğü bir dönemde reel değerlendirme üzerinde aşağı yönlü baskının arttığını ifade etti. Akçay, enflasyonun hem oynaklığının hem de düzeyinin düşmesiyle kur artışlarının enflasyon üzerindeki geçişkenliğinin azalacağını, bunun da enflasyonda aşağı yönlü baskıyı artıracağını söyledi.

Akçay, para politikasındaki sıkılığın yerel para cinsi varlıklara olan cazibeyi koruduğu sürece bu gelişmelerin sorun teşkil etmeyeceğini belirtti ve sıkı para politikasının önümüzdeki dönemde de devrede olacağını vurguladı. Ayrıca 2026'ya dair çerçeve değişikliği ve mevcut dönem arasındaki ilişkinin para politikası tercihlerine etkisine değindi.

Kuraklık, don ve enflasyon riski

Akçay, don ve kuraklık gibi tarımsal risklerin rekolte kaybının enflasyona yansımasına ilişkin soruya, bu risklerin mevcut enflasyon projeksiyonları içinde değerlendirildiğini belirterek yanıt verdi. Çok uç bir senaryo gerçekleşmediği sürece hedeflerde önemli bir değişiklik öngörmediklerini söyledi ve enflasyon hedefi çerçevesindeki varsayımların bu riskleri içerdiğini ifade etti.

Toplantıda öne çıkan ana mesajlar arasında rezerv biriktirme politikasının dış şoklara karşı direnç sağlama amacı, konkordatonun ekonomideki payının sınırlı olması ve sıkı para politikasının devam edeceği yönündeki vurgu yer aldı.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı