Sumud Filosu aktivistleri İstanbul Havalimanı'nda çiçeklerle karşılandı
İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosu aktivistleri, saat 15.50'de İstanbul Havalimanı'na inişlerinin ardından çiçeklerle karşılandı.
Toplam 137 kişi arasında 36'sı Türk, 23'ü Malezyalı olmak üzere teknelerde bulunan aktivistler apronda yetkililer ve vatandaşlar tarafından beklendi.
Karşılama sırasında Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Musa Kulaklıkaya, Hasan Turan, Abdullah Özdemir, THY ve havalimanı yetkilileri ile gazeteciler apronda hazır bulundu; vatandaşlar apron dışından takip etti.
İsrail'in propaganda amacıyla tek tip kıyafetle salıverdiği aktivistler, üzerlerini piste inen uçağa taşınan kıyafetlerle değiştirdi. Omuzlarında Filistin kefiyesiyle uçaktan inen aktivistler, 'Özgür Filistin' sloganları attı; bir aktivist 'Biz kazandık' diye bağırdı.
Açıklamalar
Küresel Sumud Filosu'nda yer alan gazeteci Ersin Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada İsrail'in kendilerine insanlık dışı muamelede bulunduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddete uğradıklarını söyledi. Çelik, 'Bazı arkadaşlarımızı yaraladılar, yemek vermediler, su vermediler, onların artıklarını içmemizi istediler, kabul etmedik. Neticede devletimiz bizi getirdi. Ablukayı kaldırdığımızı düşünüyoruz çünkü İsrail'de moraller çok bozuk. İnanılmaz öfkeliler, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bütün dünyanın onlardan nefret ettiğini görmeye başladılar. 3 gün önce ablukayı kırdık ve kırılmanın etkisini 3 gün boyunca İsrailli siyonist askerlerin ve polislerin yüzlerinden net şekilde okuduk.' diye konuştu.
Davut Daşkıran (Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu Tunus Saha Sorumlusu) Türkiye'ye destek için gelenlere teşekkür ederek, bazı Türk aktivistlerin hâlâ İsrail'de alıkonulduğunu belirtti ve 'Elçiliklerimiz bu kişileri bize tekrar ulaştıracağını söyledi. Biz başardık, ablukayı kırdık, bütün dünyaya İsrail'in ne kadar zalim olduğunu gösterdik. İki hedefimizden biri buydu, başardık arkadaşlar.' dedi.
Muhammed Emin Yıldırım (Siyer Vakfı Kurucu Başkanı), Gazze'ye ulaşamamış olsalar da seslerini dünyaya duyurduklarını belirterek, 'Belki Gazze'ye varamadık ama Gazze'nin sesini dünyaya duyurmak adına bir adım oldu. Yüreklerimizde Gazze'ye varamamanın bir kırgınlığı var ama nihayetinde bu ses dalga dalga yükselecek ve inşallah İsrail'in soykırımının sonunu göreceğiz.' ifadelerini kullandı. Yıldırım, İsrail tarafından insani bir davranış görmediklerini, gemilerin ablukaya alınıp aşağılanmalara maruz kaldıklarını ve içme suyundan mahrum bırakıldıklarını aktardı. Itamar Ben-Gvir'in alıkonuldukları yere geldiğinde rezil olduğunu ve bazı kişilerin yüzlerine karşı 'terörist' diye söylediklerini iletti.
Aktivistlerden Prof. Dr. Haşmet Yazıcı, 'Gazze'ye gitmek nasip olmadı. İsrail bizi uluslararası sularda alıkoydu ve 3 gün kadar bize terörist muamelesi yapıp, hapishanede kalmak mecburiyetinde bırakarak fiziksel ve psikolojik mobinge maruz bıraktı. Allah razı olsun devletimiz bizi oralardan aldı.' dedi. Yazıcı, her gemide farklı muameleler uygulandığını ve bazı arkadaşlarının 16 saat boyunca plastik kelepçelerle yolculuk etmek zorunda kaldığını belirtti.
