Türk Halk Müziği'nin önemli isimlerinden biri olan Sümer Ezgü, müzik serüvenine tencereleri bateri gibi kullanarak adım attığını ifade etti. Bu eşsiz yeteneğiyle ve güçlü yorumlarıyla adını duyuran Ezgü, 'İlvanlım', 'Cemilem' ve 'Anadolu'dan geldik' gibi eserleriyle müzik dünyasında önemli bir yer edinmiştir.
Burdur'un Bucak ilçesinde doğan Ezgü, öğretmen bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu olarak büyüdü. Küçük yaşlarda müziğe duyduğu ilgi, tencereleri bateri gibi kullanmasıyla başladı. 7 yaşında melodika çalmaya başlayan Ezgü, ilerleyen yıllarda mandolin ve bağlama dersleri alarak müzik yeteneğini geliştirdi.
Ezgü, TRT'de aldığı kapsamlı eğitimlerin ardından profesyonel müziğe adım atarak 'İlvanlım' adlı türkü ile büyük bir çıkış yaptı. Bunun yanında, 'Esen Yeller', 'Yaban Gülü' ve 'Anadolu'dan Geldik' gibi pek çok albüm çıkararak Anadolu'nun kültürel zenginliğini müziğine yansıttı.
Kovid-19 salgını döneminde sağlık çalışanları için eserler üreten Ezgü, '100. Yıl Büyük Türkiye Marşı' ve 'Filenin Sultanları 2024 Paris Olimpiyatları' gibi bestelerle de beğeni topladı. Müzik kariyerini AA muhabiri ile paylaştığı bir röportajda, halk müziğinin Türk kültüründeki önemini vurguladı.
Ezgü, müziğin ve kültürün toplumsal bir bağ olduğunu ifade ederek, Anadolu kültürünü tanıtma amacıyla çeşitli televizyon programları yapmıştır. Bu programlarla Anadolu'nun çeşitli yörelerinden sanatçıları konuk alarak zengin bir arşiv oluşturmayı başarmıştır.
Ezgü, halk müziğinin temelinde yatan geçmiş, toplumsal olaylar ve duygular üzerinde duran sanatçılar arasında yer almaktadır. 'Türküler bizim gerçek hikayelerimizdir, yazılmayan tarihimizdir' diyerek müziğin toplum için taşıdığı derin anlamı ifade etti. Gerçek hikayelerin, kültürel unsurların ve toplumsal değerlerin müziğinin kalbinde yer aldığını ekledi.
Son olarak, kurduğu Ezgü Sanat Akademisi ile genç nesillere halk müziği ve geleneksel enstrümanlar hakkında eğitim veren Ezgü, gelecekte de Türk halk müziğini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflemektedir.