DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.848.349,98 -0,06%

Srebrenitsa Soykırımı'nın 30. Yılı: Batı'nın Çifte Standartları ve Adalet Anlayışı

30 yıllık süreçte Batı'nın Srebrenitsa'daki rolü ve adalet anlayışı tartışılıyor. Gelecek, Saraybosna'da inşa edilebilir.

Yayın Tarihi: 11.07.2025 11:52
Güncelleme Tarihi: 11.07.2025 11:52

Srebrenitsa Soykırımı'nın 30. Yılı: Batı'nın Çifte Standartları ve Adalet Anlayışı

Yazanın tarihi bir dönemi değerlendirmesi çerçevesinde, Srebrenitsa Soykırımı'nın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, Batı'nın çifte standartları ve taraflı adalet anlayışı, Balkanlar'ın geleceğini şekillendirmeye devam ediyor. Bu bağlamda, Anadolu Ajansı Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça Haberleri Müdürü Mustafa Talha Öztürk, Batı'nın Balkan politikalarını ve Bosna'nın geleceğine olan etkilerini analiz ediyor.

Srebrenitsa’nın Jeopolitik Anlamı

Srebrenitsa, Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge olarak belirlenmiş olmasına rağmen, 1995 yılında Bosnalı Sırplar tarafından işgal edilerek 8 binden fazla Boşnak Müslüman erkeğin ve çocuğun hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu trajedi, Avrupa'daki en büyük katliamlar arasında yer almakta ve Batı'nın uluslararası adalet vizyonunun sorgulanmasına yol açmaktadır.

Batı’nın Rolü

Batı'nın, 1990'larda Yugoslavya’nın dağılması sürecinde sunduğu politikalar, etnik çatışmaların derinleşmesine katkı sağladı. Özellikle, Slovenya ve Hırvatistan’ın AB ve NATO’ya entegrasyonu için gösterilen destek, Bosna’nın yalnız kalmasına ve etnik gerilimlerin artmasına neden oldu.

Uluslararası Adalet ve Çifte Standartlar

Lahey, uzun yıllardır uluslararası adaletin merkezi olarak görülse de, Srebrenitsa'daki olay, Batı'nın insan hakları konusundaki taahhütleri ile jeopolitik çıkarlarının çelişkisini ortaya koyuyor. Koruma altına alınması beklenen sivillerin terk edilmesi, uluslararası toplumun adalet anlayışını sorgulatıyor.

Bir Gelecek Tasavvuru: Diyalog ve Uzlaşma

Bosna-Hersek’in geleceği, yalnızca Brüksel'de veya Lahey'de belirlenmeyecek; güvenin yeniden inşası ve komşularla diyalog kurarak sağlanabilecek. Bu yaklaşım, geçmişin acı tecrübelerinden ders almak adına kritik bir adım olarak öne çıkıyor.

Sonuç: Tarihin Aynası

Srebrenitsa, hem bir soykırım anısı olarak kalmaya devam etmekte hem de Batı'nın politikalarının sonuçları üzerinden yeniden değerlendirilmelidir. Bosna’nın uluslararası arenada bağımsız bir şekilde hareket etmesi, sadece geçmişin anısını değil, geleceğinin inşasını da sağlamada önemli olacaktır.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı