Sivas'ta görme engelli öğretmenler gönül bağıyla eğitim sunuyor
Sivas Halk Eğitim Merkezi'nde görev yapan Selman Devecioğlu ve Hayri Yılmaz, görme engelli olmalarına rağmen kurdukları gönül bağıyla öğrencilere kesintisiz eğitim veriyor. Akşam Okulu'nda sınavlara hazırlık kursları başta olmak üzere çeşitli alanlarda ders veren iki öğretmen, mesleki başarıları ve azimleriyle dikkat çekiyor.
Mesleğe bakış ve beklentiler
Selman Devecioğlu, 2014 yılından bu yana öğretmenlik yaptığını belirterek, öğretmenliğin "engelli engelsiz herkesin yapabileceği kutsal mesleklerden biri" olduğunu vurguluyor. Devecioğlu, öğretmen adaylarının engelli veya engelli olmayan fark etmeksizin aynı sınav ve süreçlerden geçtiğini, öğretmen olduktan sonra insanları "engelli" veya "engelli olmayan" olarak değil, herkesin bir insan olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Göz teması kuramamak engel değil
Devecioğlu, öğrencilerle göz teması kuramamanın sınıf yönetimi açısından engel oluşturmadığını belirtiyor: "Gönüller birbirine uyduğu zaman göz temasına gerek kalmıyor." Öğrenciler arasındaki disiplinin bozulmadığını, uyarı ve duyularını kullanarak sınıf hakimiyetini sağladığını anlatıyor. Eğitime ilişkin bir anısını paylaşarak, sınıfta makyaj yapan bir öğrenciyi ojenin kokusundan fark edip gülerek sormasının öğrenciyi şaşırttığını aktarıyor. Devecioğlu, hangi duyu organı engelli olursa olsun diğer duyu organlarının geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Teknoloji ve iletişimle güçlenen eğitim
Hayri Yılmaz, 2017'den bu yana öğretmenlik yaptığını ve Sivas Halk Eğitim Merkezi'nde çeşitli kurslar açarak görevine devam ettiğini söylüyor. Yılmaz, görme engellilerin eğitimde teknolojiyi sıkça kullanmak zorunda kaldığını, dersleri akıllı tahta ve projeksiyon gibi araçlarla destekleyerek aktarmaya çalıştıklarını belirtiyor. Bu yaklaşımın öğrenciye ulaşmada ve ders içeriğini etkili biçimde iletmede önemli rol oynadığını vurguluyor.
Öğretmenler Günü ve toplumla bağ
Yılmaz, Öğretmenler Günü'nün görme engelli ve diğer engelli öğretmenler için ayrı bir önem taşıması gerektiğini ifade ediyor. Bu günün toplumla iletişimi güçlendirmek, öğretmen ve öğrenci arasındaki bağı pekiştirmek için iyi bir fırsat olduğunu belirten Yılmaz, idarecilerin düzenlediği faaliyetlerin kendilerini birer öğretmen olarak hissettirdiğini ve öğrencilerin verdikleri değerin motivasyon sağladığını aktarıyor.
Selman Devecioğlu ve Hayri Yılmaz, mesleğe olan bağlılıkları, sınıf yönetimindeki deneyimleri ve teknolojiyi eğitimle bütünleştirme çabalarıyla hem görme engelli bireylere örnek oluyor hem de öğrencilere ulaşmada gönül temelli bir yaklaşımın etkisini gösteriyorlar.
GÖRME ENGELLİ ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERİYLE GÖZ TEMASI KURAMASA DA KURDUKLARI GÖNÜL TEMASIYLA HİÇBİR ENGEL YAŞAMADAN EĞİTİM-ÖĞRETİM HİZMETİ VERİYOR.