Sebahattin Tekin: Teknik direktörlük artık çok boyutlu bir mücadele
Teknik Direktör Sebahattin Tekin, modern futbolun hem dünyada hem de Türkiye’de teknik adamlar üzerinde oluşturduğu baskıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tekin, teknik direktörlüğün yalnızca maç kazanma, idman programı hazırlama ya da taktik planlama ile sınırlı kalmadığını; çok katmanlı bir kriz yönetimi alanına dönüştüğünü vurguladı.
Teknik direktörlere binen üç temel yük
Tekin, modern futbolda teknik direktörlerin omuzlarına üç ana sorumluluğun yerleştiğini belirtti: sahada sonuç alma zorunluluğu, kulübün ekonomik koşullarına uygun kadro mühendisliği yapma mecburiyeti ve giderek sertleşen medya ile kamuoyu baskısını yönetme sorumluluğu. Tekin, "Bu üç başlık birleşince, teknik direktörlük ’Dünyanın en zor mesleklerinden biri’ haline geliyor" diye konuştu.
Avrupa’da tempo, Türkiye’de belirsizlik yıpratıyor
Tekin, Avrupa futbolunda üst düzey liglerdeki yoğun maç takviminin antrenörler üzerinde hem fiziki hem taktiksel bir baskı oluşturduğunu ifade etti. Buna karşın Türkiye özelinde en büyük sorunun sabırsızlık kültürü olduğunu söyleyen Tekin, "Bizde 3 maçlık kötü sonuç bile teknik direktörün geleceğini belirliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Tekin, Türk futbolunda kadroların sık değişmesi, mali dengesizlikler ve yönetsel müdahalelerin teknik direktörlerin en büyük handikapları arasında olduğuna dikkat çekti. "Avrupa’da teknik direktör işini yapar, yönetim kendi işini. Bizde ise çoğu zaman herkes teknik direktör gibi davranmak istiyor; başkan da, yönetici de, taraftar da" sözleriyle Türkiye’deki rol karmaşasını özetledi.
Bir diğer önemli husus olarak Tekin, Türkiye’deki belirsizlik ortamına işaret etti: "Avrupa’da sezon planlaması yapılır ve buna herkes uyar. Bizde ise fikstürden saha zeminine kadar her şey son anda değişebiliyor. Böyle bir ortamda uzun vadeli plan yapmak kolay değil."
Futbolcu yönetimi, sosyal medya ve menajer etkisi
Tekin, futbolcu yönetiminin dünya futbolunun en sancılı konularından biri haline geldiğini belirterek sosyal medyanın bu denklemi kökten değiştirdiğini söyledi. "Eskiden oynayamayan oyuncu derdini hocasına anlatırdı; şimdi milyonlara anlatıyor" ifadesini kullanan Tekin, Türkiye’de menajerlerin kulüp dinamikleri üzerinde daha belirgin bir rol oynadığını ekledi.
Başarılı teknik adamların ortak özelliklerine de değinen Tekin, "Oyunu bilen, oyuncuyu yönetebilen, baskıyla baş edebilen ve uzun vadeli düşünebilen hocalar her zaman öne çıkıyor" dedi. Tekin, Avrupa’da Guardiola, Klopp ve Ancelotti gibi isimlerin bu yönleriyle fark yarattığını, Türkiye’de ise uzun süre aynı kulüpte kalıp bir sistem oturtabilen teknik direktörlerin başarılı olduğunu vurguladı.
Değerlendirme ve çağrı
Sebahattin Tekin, Türk futbolunun sorunlarının açıkça konuşulmasının önemine dikkat çekerek, "Bu gerçekleri açıkça ortaya koymadığımız sürece gelişim mümkün değil. Teknik direktörlüğün ne kadar büyük bir yük olduğunu anlatmak bile çoğu zaman yeterince anlaşılmıyor" sözleriyle görüşlerini tamamladı.
TEKNİK DİREKTÖR SEBAHATTİN TEKİN, TEKNİK ADAMLIĞIN ÇOK BOYUTLU BİR MÜCADELE OLDUĞUNU SÖYLEDİ.