Milli Eğitim Bakanlığı, uzun yıllardır tartışma konusu olan yabancı dil eğitiminde köklü bir değişikliğe gidiyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından yapılan açıklama kapsamında İngilizce derslerinin artık bilindik kalıpların dışına çıkacağının atı çizildi. Ezbere dayalı gramer kurallarının ve test odaklı sınavların yerini, öğrencilerin dili korkmadan, yaşayarak öğrenmesini sağlayacak pratik bir sistem alacak.
"İngilizlerin Bile Bilmediği Gramer Sorduk"
Bakan Yusuf Tekin, Ankara'da İngilizce öğretmenleriyle bir araya geldiği önemli buluşmada, mevcut yabancı dil eğitim sistemine dair özeleştiride bulunarak yeni dönemin felsefesini açıkladı. Yıllardır öğrencilere, anadili İngilizce olanların dahi günlük hayatta kullanmadığı karmaşık dilbilgisi kurallarının öğretildiğini ve bunun testlerle ölçüldüğünü açıklayan Tekin, "Problem ne öğretmenimizde ne de materyalimizde. Asıl sorun, çocuklarımıza neyi nasıl öğreteceğimiz konusunda yaşadığımız kafa karışıklığıydı. Dil öğrettiğimizi zannederken, aslında çocuklarımızı dilden soğutan bir yapı kurmuşuz. Bu mantık artık tamamen değişiyor," dedi.
Konuşma Odaklı, Korkusuz Bir Nesil
Bakan Tekin'in açıklamalarına göre modelin merkezinde, öğrencilerin dili bir "ders" olarak görmekten çıkıp, bir "iletişim aracı" olarak benimsemesi yatıyor. Yeni yaklaşım, dört temel beceri olan konuşma, dinleme, okuma ve anlama üzerine inşa edilecek. Amaç, öğrencilerin karmaşık gramer kurallarında boğulması yerine, kendilerini basit ama etkili bir şekilde ifade edebilecekleri bir kelime dağarcığı ve özgüven kazanmaları. Bakan Tekin, "Çocuklarımız gündelik hayattan kopuk, testlerde karşılarına çıkan soyut sorular yüzünden İngilizce'den korkar hale geldi. Asıl hatanın ölçme ve değerlendirme sistemimizde olduğunu gördük ve şimdi bu yanlışı düzeltiyoruz," derken, yeni sistem bilincini açıkladı.
Önce Ana Dil, Sonra Yabancı Dil
Bakan Tekin, yabancı dil eğitimindeki bu devrimin, aslında ana dil becerilerini güçlendirme hamlesinin bir devamı olduğuna dikkat çekti. Öğrencilerin kendi ana dillerinde dahi kısıtlı bir kelime hazinesiyle (yaklaşık 300-500 kelime) konuştuklarını, ancak yabancı dilde onlardan binlerce kelime ezberlemelerinin beklendiğini hatırlattı. Bu çelişkinin altını çizen Tekin, "2023'te attığımız ilk adımlardan biri, Türkçe ve edebiyat derslerinde başarı notunu 70'e yükseltmek ve ölçme sistemini dört temel beceriye dayandırmak oldu. Ana dilinde kendini güçlü ifade edemeyen bir öğrencinin, yabancı bir dilde özgüvenli olmasını beklemek doğru değildi. Şimdi Maarif Modeli ile bu bütünlüğü sağlıyoruz," diyerek dil eğitimine bütüncül bir bakış açısı getirdiklerini ifade etti.