Netflix: Eğlencenin Ötesinde Bir Etki Aracı
Medya stratejisti Dr. Muhammed Ersin Toy, Netflix'in son zamanlarda Filistin ile ilgili içerikleri yayından kaldırma kararı ve İsrail odaklı yapımların popülerleşmesinin arka planını değerlendirdi.
Filistin İçerikleri Üzerindeki Sansür
Dr. Toy, Netflix'te Filistin Hikayeleri kapsamında sunulan 32 filmden 30'unun kaldırılmasının, dijital sansürün bir örneği olduğunu belirtiyor. Toy, platformun bu kararını, "lisans süresinin dolduğu" açıklamasını ise yetersiz bulduğunu ifade etti.
Algı Yönetimi ve Siyasi Yönlendirme
Netflix, kendisini "küresel internet televizyonu" olarak tanımladığı için yalnızca eğlence sunmakla kalmıyor, aynı zamanda izleyici algısını şekillendiriyor. Dr. Toy, platformun sık sık belirli filmlere sansür uyguladığını ve bu durumun, Netflix'in siyasi duruşunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Popüler İçeriklerin Rolü
Özellikle Fauda dizisinin, Filistinli direnişçileri terörist olarak göstermesi ve Ahit Musa'nın Hikayesi'nin İsrail'in politikalarını meşrulaştırma amacı taşıması, bu stratejinin net örnekleri arasında yer alıyor. Dr. Toy, bu içeriklerin ABD ve İsrail arasındaki stratejik ilişkiyi pekiştirme amacını taşıdığını belirtiyor.
Dezenformasyon ve Gelecek Tehditleri
Dr. Toy, farklı ülkelerin tarihi ve kültürel olaylarına dair sansür ve çarpıtma uygulamalarının, Netflix'in belirli politik çıkarlar için hareket ettiğini gösterdiğini aktardı. Örneğin, Türkiye'nin Kıbrıs Harekatı’nın anlatımında Rum tezlerinin ön plana çıkarıldığını ve Türk askerlerinin olumsuz bir şekilde tasvir edildiğini belirtti. Bu tür içerikler, toplumları ve kültürel yapı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Dijital Vatan ve Kültürel Üretim
Son olarak Toy, "Dijital vatan" kavramının yalnızca güvenlik bağlamında değil, kültürel üretimler açısından da değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu alanların denetimsiz kalmasının milli güvenlik açışından tehlikeler barındırabileceğine dikkat çekti.