Müsavat Dervişoğlu: "Milli Dayanışma Komisyonu derhal sonlandırılmalı"
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisi yeni yasama yılının ilk TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nu sert sözlerle eleştirdi ve komisyonun faaliyetlerinin sonlandırılmasını talep etti.
Komisyon eleştirisi ve Meclis vurgusu
Dervişoğlu, komisyonu "havanda su dövmekten başka işe yaramayan" ve "milletimizin ve devletimizin tartışılmazlarını tartışmaya açan bu yetkisiz komisyon" olarak nitelendirerek faaliyetlerinin derhal sonlandırılmasını istedi. Ayrıca TBMM'nin görev yapan bir organ olduğuna dikkat çekerek, konuşulacak konuların Meclis çatısı altında ele alınması gerektiğini vurguladı.
Genel kurul kürsüsünün arkasındaki Başkanlık odasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Dervişoğlu, tek bir görüşmenin parti karakterini değiştirmeyeceğini belirtti ve İYİ Parti'nin mevzi, gelenek ve ciddiyetini koruyacağını aktardı.
Ekonomi, enflasyon ve sorumluluk tartışması
Dervişoğlu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in enflasyon açıklamalarını eleştirdi. Karahan'ın "yastık altındaki altınlar" yorumu üzerinden, enflasyonun kaynağını millete yüklemenin kabul edilemez olduğunu söyledi ve bu bakışı "yaratıp sonra yönetilen krizin sorumlusunu millet ilan etmek" olarak tanımladı.
Ekonomik göstergelere ilişkin olarak Dervişoğlu, son bir yılda gıdada yüzde 36, ulaştırmada yüzde 25, eğitimde yüzde 66 ve konutta yüzde 51 artış olduğunu hatırlattı ve bu artışların piyasalara yansımasının vatandaşın yaşam koşullarını zorladığını belirtti.
İşsizlik, reel sektör ve KOBİ'ler
İşsizliğin devletin meşruiyetini aşındırdığı ve toplumsal huzuru yaraladığı uyarısında bulunan Dervişoğlu, "6 milyon ev genci" söylemini ülke için utanç verici olarak nitelendirdi. Reel sektörün borç yükü altında ezildiğini, yüksek faizlerin sanayiye zarar verdiğini ve KOBİ'lerin takipteki alacaklarının yüzde 130 arttığını söyledi.
KKTC politikası: Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı
19 Ekim'de yapılacak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanı seçimini hatırlatan Dervişoğlu, Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahale etmeme gerektiğini belirtti: "Buradan bir adayı desteklemek gibi bir saygısızlık içinde olmak istemem." Kıbrıs Türk toplumunun varlığını güvence altına almak için iki koşuldan söz ederek, iki devletli çözüm ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sürekliliği yönünde duruş sergilediklerini ifade etti.
Diğer açıklamalar: PKK, İsrail ve soruşturmalara ilişkin değerlendirmeler
Meclis'te PKK elebaşı Abdullah Öcalan adına atılan sloganlara tepki gösteren Dervişoğlu, bu tür sloganların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
İsrail'in müdahale ettiği Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemide gözaltına alınan milletvekillerine ilişkin soruya, "Sabahtan itibaren gözaltına alınmış milletvekillerinin durumunu takip ediyorum" yanıtını veren Dervişoğlu, İsrail'i uyararak TBMM mensuplarının veya hiçbir Türk vatandaşının keyfi gözaltılarla muhatap olamayacağını söyledi.
İstanbul Şişli'de avukat Serdar Öktem'in hayatını kaybettiği silahlı saldırıya ilişkin Dervişoğlu, soruşturmanın devam ettiğini ve olayın birbiriyle ilişkilendirilebilecek olaylar zincirinin bir parçası gibi görüldüğünü belirtti.
Sonuç olarak, Dervişoğlu'nun konuşması komisyon eleştirisi, ekonomik veriler ve sosyal sonuçlarına dair sert uyarılar, Kıbrıs politikasında halkın iradesine saygı vurgusu ile İsrail ve güvenlik olaylarına yönelik tepkileri bir arada içerdi.
