1297 senesinde kurulmuş olan ve Avrupa kıtasında Kuzeybatı Akdeniz kıyılarında bulunan Monako, bir prenslik, aynı zamanda bağımsız bir şehir devleti olma özelliğini taşımaktadır. Resmi adı Monako Prensliği’dir. Bir mikro devlet olan Monako, Vatikan’dan sonra Avrupa’daki en küçük bağımsız ülkedir. Başkenti Monaco Ville’dir. Monaco İtalya sınırından 15 kilometre ilerde yer almaktadır. Ülkenin Monte Carlo semtinde bulunan kumarhaneleri, içinde bulunan liman ve kraliyet ailesi, Monako’yu ünlü yapan şeylerdendir.
Bir mikro ülke olan Monako’nun en geniş yeri yaklaşık olarak 1000 metre iken en dar yeri 245 metredir. Uzunluğu ise yaklaşık 3350 metredir. Monako’nun birçok kıyı bölgesi denize beton ile doldurularak oluşturulmuştur. Bu semtlere Fontvieille de dâhildir. Günümüzde planlanan bu benzeri projeler bulunmaktadır ama hayata geçirilememiştir.
Monako Denince Akla Gelenler Nelerdir?
Monako adı geçtiğinde akla her zaman minik ve zengin bir prenslik gelmektedir. Fakat bu kent aynı zamanda şaşalı bir tarihe sahiptir. Oldukça lüks kozmopolit bir halka ev sahipliği yapa kent kaliteli, lüks bir tatil açısından en ideal konumlardan biridir. Gezilecek yer açısından kısıtlı bir yüz ölçümüne sahip olsa da aslında bu mikro ülkede gezecek birçok alternatif bulunmaktadır.
Dünyanın en küçük 2. ülkesi olan bu şehir devlet Monako, gezilmesi ve görülmesi gereken yerler açısından Monte Carlo, Monaco Ville, Fontvielle ve La Condamine olarak 4 farklı bölgeden oluşmaktadır.
Monako’da Gezilmesi ve Görülmesi Gereken Yerler Nerelerdir?
Monako’nun başkenti Monako Ville’de bulunan Prince’s Palace gezilmesi ve görülmesi gereken yerler listemizin başında yer almaktadır. Türkçesi Prenslik Sarayı olan sarayın adından anlayabileceğiniz üzere Monako prenslerinin ve ailelerinin yaşadığı alandan oluşmaktadır.
Monako’da görülmesi gereken yerlerden ilki Monaco Ville‘de bulunan Prenslik Sarayı’dır. Prenslik Sarayı, Avrupa ve Akdeniz mimarisinin oldukça başarılı bir örneğidir. Bu nedenle saray, Monako’da en çok turist ağırlayan mekânların başında gelmektedir.
Monako’ya gittiğinizde gezebileceğiniz yerlerden biri de Prens Rainier’ın kişisel otomobil koleksiyonundan oluşan müze Monaco Top Cars Collection’dır. 1923-2005 yılları arasında yaşayan prensin Avrupa ve Kuzey Amerika meşeli koleksiyonundan oluşan müzede yüzlerce klasik otomobil modeli bir arada bulunmaktadır.
Müzelerden devam edersek bir diğer önerebileceğimiz yer 1848-1922 tarihleri arasında hayatını devam ettirmiş olan Prens Albert’ın deniz ve deniz canlılarına karşı olan muazzam ilgi ve alakası sonucunda ortaya çıkmış bir müze olan Oceanographic Museum, dünya üzerinde bulunan nadir deniz bilim müzelerinden biridir. Türkçe ismi Oşinografi Müzesi’dir. Müzenin tarihi binasının içinde sergilenen koleksiyonda deniz atı, balina, deniz kaplumbağası iskeleti; birçok farklı gemi modeli; denizcilik alanında kullanılan silah ve araçlar gibi kalıntı ve eser bulunmaktadır.
1875 yılında inşa edilmeye başlanan, Saint Nicholas Katedrali olarak bilinen Monaco Cathedral, 1903 yılında tamamlanmıştır. Adının Türkçesi Monako Katedrali’dir. Katedral adını kilisenin inşa edilmesinde öncü olan St. Nicholas’tan almaktadır. Köklü bir geçmişe sahip olan katedrali gezmiş olmaktan pişmanlık duymayacaksınız.
Diğer bir gezilmesi gereken yer önerisi Monako’nun en önemli kongre ve konferans alanı olan Grimaldi Forum’dur. Bugüne kadar birçok UEFA Şampiyonlar Ligi aktivitesine, EVER Monaco sergisi ve konserine ev sahipliği yapan Grimaldi Forum, kentin önemli ve kritik konumlarından biridir.
Monako’ya gittiğinizde en beklemeyeceğiniz şeylerden bir Japon kültürünü görmek olabilmektedir. Ancak Japon Gardens da Monako’ya gittiğinizde uğramanız gereken önemli noktalardan biridir. Kentte bulunan en sıra dışı duraklardan biri, Japon Bahçeleri’nin inşası ödüllü tasarımcı Yasuo Beppu’ya uzanıyor. Mikro bir Avrupa ülkesi olan Monako’da, uzak doğu rüzgârları estiren Japon Gardens’a mutlaka gitmelisiniz.
Napolyon dönemine ait birçok eser, araç ve eşyayı içerisinde bulunduran Napolyon Museum Prens Louis tarafından oluşturulmuştur. Fransa tarihi ve Fransız İmparator Napolyon ile ilgili birçok bilgi için eşsiz bir kaynak oluşturan Napolyon müzesi de görülmeye değer yerler arasındadır.
Gezmeniz gereken yerler listesinde yer alanlardan biri de 1860’ı yıllarda Meksika’da Monako’ya getirilmeye başlanan sulu bitkilere ilk adımı atılmış olan Exotic Gardens yani Egzotik Bahçeler’dir. Egzotik Bahçeler 1933 senesinde itibaren hizmete açılmış ve şimdilerde de Monako’da gezilip görülmesi gereken yerler arasındadır.
Başta saydığımız, Monako’nun dört ana bölgesinden biri olma özelliğini taşıyan La Condamine yani Condamine Pazarı da gitmeniz gereken yerlerden biridir. Şehrin en merkezi konumlarından birisi olmasının yanında butik dükkânlar ve yat limanıyla da öne çıkan Condamine Pazarı’nda birbirinden değişik ve rengârenk ürünler kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Monako’ya gelmişken tatlı ürünler edinmeden gitmek olmaz.
Gezilecek yerler arasında son önerimiz, Fransız mimarisinin en rafine örneklerinden olan Monako Opera House’un yapımına 1861 senesinde başlanmıştır. Türkçesi Monako Opera Binası, opera salonu haricinde Monte Carlo Casino’yu da içinde bulundurmaktadır.
Monako’da Yapılması Gereken Aktiviteler Kısaca Nelerdir?
Monako’nun en popüler plajı olan Larvotto Beach, yalnızca ebeveynler için üstsüz güneşlenme imkânı veren plajlardan biridir. Plajın bazı bölümleri ziyaretçilere ücretsizken diğer bölümlerine izin almadan girilememektedir. Monte Carlo’ya yalnızca birkaç dakika süren bir yürüme mesafesinde olan bu plaja gidip güneş ve denizin keyfini çıkarabilmeniz mümkündür.
Yani kısaca Monako’ya gittiğinizde saraylar, müzeler, pazarlar, muazzam bahçeler gezebilir ve deniz keyfi yapabilmeniz mümkündür.
