Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 7. toplantısı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan komisyonun ilk oturumunda söz alan 22. TBMM Başkanı Bülent Arınç, komisyonda İYİ Parti dışında tüm siyasi partilerin temsil edilmesini takdirle karşıladığını belirtti.
Komisyonun görevi ve beklentiler
Arınç, komisyonun adını Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu koymasının olumlu olduğunu vurgulayarak, hedefin Terörsüz Türkiye olduğunu ve komisyonun bu süreci olumlu şekilde sonuca ulaştırmasının beklendiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde esas karar vericinin Cumhurbaşkanı olduğunu, Cumhurbaşkanımızın da Terörsüz Türkiye mottosuyla süreci desteklediğini ifade etti.
Arınç, 1 Ekim'de Meclis'in açılmasıyla başlayan olumlu hava ve Sayın Devlet Bahçeli'nin tavrının komisyonun kurulmasına katkı sağladığını belirtti ve komisyonun süratli kararlar almasını umduğunu dile getirdi.
Geçmiş süreçler, birlik çağrısı ve tarihsel vurgular
Arınç, geçmişte yapılan radikal söylemlerin bugün yolu kesebileceğini belirterek komisyon üyelerinden ve parti temsilcilerinden geçmişteki söylemlerini bir kenara bırakmalarını istedi: "Radyolarda, televizyonlarda daha önce yaptığınız konuşmalardaki radikal söylemler bugün yolunuzu kesebilir. Bunları unutun."
Tarihi bir birlikteliğe işaret eden Arınç, Sultan Alparslan döneminden örnek vererek bölgedeki Kürtlerin Alparslan'ın ordusunda yer aldığını hatırlattı ve bu beraberliğin bin yıldır sürdüğünü vurguladı. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek Sayın Bahçeli'ye ve Cumhurbaşkanımızın kararlılığına teşekkür etti.
Arınç, Meclis döneminde hapishaneden çıkan eski DEP milletvekilleri Selim Sadak, Leyla Zana, Orhan Doğan ve Hatip Dicle ile bir araya geldiğini anımsattı. Selim Sadak'ın şu anda Almanya'da bir hastanede olduğunu ve bir mahkumiyet kararı nedeniyle yurt dışına gitmek zorunda kaldığını söyledi. Arınç, bu sürecin sonunda bu insanların vatan topraklarına dönmesi gerektiğini ifade etti.
Hukuk, infaz düzenlemeleri ve 'umut hakkı'
Arınç, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun'dan özü itibarıyla istifade edilebileceğini, bunun bir el tutamağı olabileceğini kaydetti. Ancak o dönemin şartları ile bugünün şartlarının farklı olduğunu da belirtti.
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasının gerekliliğine işaret eden Arınç, adil ve insan onuruna yaraşır bir infaz mevzuatına ihtiyaç olduğunu söyledi. "Umut hakkı konusu Bahçeli'nin konuşmasıyla gündeme gelmişti. Mutlaka uygulanmalıdır, yerine gelmelidir." ifadelerini kullandı.
Müebbet hapse mahkum olanların bile bir gün çıkabileceklerini düşünebilmeleri gerektiğini belirten Arınç, genel bir affa zaruri bir ihtiyaç olarak baktığını, hukuki çerçeve içinde birtakım düzenlemelerin yapılabileceğini ifade etti.
Komisyonun kapsamı ve süreçteki rol
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Arınç, ancak bu komisyonun görevinin yeni bir anayasa hazırlamak olmadığını vurguladı. Suriye'deki gelişmeler bağlamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği politikaları olumlu bulduğunu ve terörle mücadele kararlarının Suriye içinde de kapsayıcı olmasını umduğunu belirtti.
Arınç son olarak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile komisyonun tarihsel önemine dikkat çekti: "Tarihe geçecek bir işin içerisindesiniz." Komisyonun bu süreci akıl, idrak ve mantıkla yürütmesi gerektiğini, konuşanların susturulması ve sükunete ihtiyaç olduğunu ekledi.
Arınç, komisyonun Türkiye gerçekleri karşısında cesaretli adımlar atacağına güvendiğini belirterek sözlerini tamamladı.
