Microsoft çalışanları ve aktivistler Washington'daki genel merkez önünde eylem yaptı
ABD merkezli teknoloji devi Microsoft'un mevcut ve eski çalışanları ile aktivistler, şirketin İsrail ordusuyla işbirliği yaptığı gerekçesiyle Washington eyaletindeki genel merkezinin önünde eylem düzenledi.
Eylemin kapsamı ve talepler
Eyleme katılanlar, No Azure for Apartheid (Apartheid için açık gün yok) adlı grup bünyesinde çadır kurdu ve pankartlar açtı. Protestocuların bir binaya astığı pankartta Şehit Filistinli Çocuklar Plazası ifadesi yer aldı; çadır kurulan alan sosyal medya paylaşımlarında Özgürleştirilmiş Alan olarak tanımlandı.
Grup, alanda kurdukları masayla Microsoft yöneticilerini tartışmaya ve alana katılmaya davet etti ve şirketten İsrail ordusuyla yapılan anlaşmaları iptal etmesini talep etti.
Grubun yayımladığı basın bildirisinde, Son 22 ayda Microsoft tabanlı toplu izleme silahı, Gazze'de Filistinlilere yönelik bombardıman ve kıyım için kullanıldı. ifadesine yer verildi.
Önceki protestolar ve şirket içi tepkiler
Bazı Microsoft çalışanları daha önce de şirketin İsrail'e sağladığı hizmetlere tepki göstermişti. Nisan ayında düzenlenen şirketin 50. yıl dönümü partisinde Microsoft AI'ın üst düzey yöneticisi (CEO) Mustafa Süleyman'ın konuşması, İsrail ile yapılan anlaşmaları protesto eden çalışanlar tarafından kesintiye uğramıştı.
Seyirciler arasından sahneye çıkan Microsoft çalışanı İbtihal Aboussad, Mustafa Süleyman'a yönelik sözlerinde, Yapay zekayı iyilik için kullanmayı önemsediğini iddia ediyorsun ama Microsoft, İsrail ordusuna yapay zeka silahları satıyor. 50 bin insan öldü ve Microsoft, bölgemizdeki bu soykırımı destekliyor. ifadelerini kullanmıştı.
İddialar ve ilgili araştırma
Associated Press tarafından 2025'in başlarında yapılan araştırma, Microsoft ve OpenAI'ın yapay zeka modellerinin, Gazze ve Lübnan'da bombalama hedeflerini seçmek için İsrail askeri programının parçası olarak kullanıldığını ortaya çıkarmıştı. Bu iddialar, protestocuların taleplerinin arka planını oluşturuyor.
Protesto, şirket içi itirazlar ve bağımsız araştırmalar arasındaki gerilimleri ve teknoloji firmalarının askeri uygulamalara ilişkin sorumluluk tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.