Kudüs Ulemasından Mescid-i Aksa Baskınına Tepki
Kudüs'teki dini otoriteler, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve fanatik Yahudi gruplarının Mescid-i Aksa'ya yaptığı baskını şiddetle kınadı. Kudüs Vakıflar, İslam Mukaddesatı ve İşleri Konseyi ile diğer önemli kuruluşlar, verdikleri ortak açıklamada, bu tür saldırıların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Ortak Açıklama ile Kınama
Yüksek İslam Heyeti ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin de dahil olduğu birlikler, benzeri görülmemiş bir ihlal olarak nitelendirdikleri baskınları en güçlü ifadelerle kınadılar. Açıklamada, "İşgal hükümetinin Mescid-i Aksa'ya yönelik artan ihlallerinin sonuçları konusunda uyarıyoruz" denildi.
3 Bin Fanatik Yahudi İle Gerçekleşen Baskın
Bu sabah, yaklaşık 3 bin fanatik Yahudi, İsrail polisi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Bazı fanatik Yahudilerin Talmudik ayinler gerçekleştirdiği ve avlularda İsrail bayrakları açtığı belirtildi. Ben-Gvir, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Yahudilerin burada ibadet etmesine izin verileceği" ifadesini kullandı.
Uluslararası Tepkiler ve Dini İhlaller
Ben-Gvir, provoke edici açıklamaları ile dikkat çekerken, Filistin topraklarını gasbeden gruplar, Yahudilerin dini günleri çerçevesinde Aksa'ya geniş çaplı baskın düzenleme çağrısında bulunmuştu. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, bu tür baskınların, dünya Müslümanlarının dini duygularını tahrik ettiğine dikkat çekerek, uluslararası müslüman cemaati bir araya gelerek bu duruma karşı durulmasına davet etti.
Mescid-i Aksa'nın Statüsü
Mescid-i Aksa'nın mülkiyeti ve yönetimi konusundaki tartışmalar, 1994'teki Vadi Araba Anlaşması'na dayanmaktadır. Bu anlaşmaya göre, Ürdün, Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak tanınmıştır. Ancak son dönemde yapılan baskınlar, bu statükonun ihlali olarak değerlendirilmektedir.
Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik artan baskınları, geçmişte yer alan benzer olaylarla kıyaslandığında daha derin bir endişe kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır. Harem-i Şerif'teki dini ve tarihî statükonun korunması öncelik taşımaktadir.