DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.860.612,84 -0,38%

Lübnanlı uzmanlar: Hizbullah’ın silahsızlandırılması karmaşık ve İsrail adımlarına bağlı

Lübnanlı uzmanlar, ordunun 5 bölgeyi kapsayan silah toplama planının karmaşık olduğunu ve sürecin İsrail’in güneyden çekilmesiyle eş zamanlı adımlara bağlı olduğunu vurguluyor.

Yayın Tarihi: 01.09.2025 14:37
Güncelleme Tarihi: 01.09.2025 14:37

Lübnanlı uzmanlar: Hizbullah’ın silahsızlandırılması karmaşık ve İsrail adımlarına bağlı

Lübnanlı uzmanlar: Hizbullah’ın silahsızlandırılması karmaşık ve İsrail adımlarına bağlı

Ekrem Biçeroğlu – Lübnanlı uzmanlar, Hizbullah’ın silahsızlandırılması girişiminin hem teknik hem de siyasi olarak karmaşık olduğunu, sürecin ise büyük ölçüde İsrail’in Lübnan güneyinden çekilmesine ilişkin adımlara bağlı olduğuna dikkat çekti.

Hükümet kararı ve uygulanması öngörülen takvim

Bakanlar Kurulu kararı gereğince ordunun, silahların devletin tekelinde toplanmasına ilişkin bir plan hazırlaması ve bunu uygulamaya dönüştürmesi bekleniyor. Karar kapsamında, Hizbullah dahil tüm silahlı varlığın devletin tekeline alınması ve ordunun hazırladığı planın 2025 sonuna kadar uygulamaya konması kararlaştırıldı. Bu karar Şii gruplar, Hizbullah ve Emel Hareketi tarafından itirazlara ve protestolara yol açtı.

Ordunun planı: beş bölge ve hedefler

Lübnanlı siyasi analist Alan Sarkis, ordunun hükümete sunacağı planın 5 Eylülde Bakanlar Kurulu tarafından ele alınacağını belirtti. Sarkis'e göre plan, beş bölgeyi kapsıyor: Litani Nehri’nin güneyi, Litani’nin kuzeyi, Beyrut’un güney banliyöleri ve çevresi, doğudaki Bekaa bölgesi ve Hizbullah’ın füze ile silah depoları ve askeri hareket noktası olarak kullandığı alanlar.

Sarkis, planın devlet otoritesinin tüm bölgelerde tesis edilmesini, hem Hizbullah’ın hem de Filistinli grupların silahlı varlığının sona erdirilmesini hedeflediğini, ordunun ülkenin her bölgesinde konuşlanmasını, silahların toplanmasını ve sınır kontrollerinin sağlanmasını içerdiğini söyledi. Sarkis, planı "tarihi bir plan" olarak nitelendirip Bakanlar Kurulu onayının ardından aşamalı uygulanabileceğini vurguladı.

Hizbullah’ın tutumu ve şartları

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, televizyon konuşmalarında hareketin silahlarını ancak İsrail’in Lübnan topraklarından çekilmesi, saldırıların durması, Lübnanlı esirlerin serbest bırakılması ve yeniden imar sürecinin başlaması gibi koşullar yerine geldiğinde teslim edebileceğini belirtti. Sarkis ise Hizbullah’ın ordunun planı hayata geçirme kapasitesine şüpheyle yaklaştığını, uygulamanın yalnızca bölgesel veya uluslararası toplumu tatmin etmeye dönük olduğu yönünde bir algı bulunduğunu aktardı.

Planın ertelenme ve değişme ihtimali

Askeri uzman Naci Melaib, planın henüz tamamlanmadığını ve detaylarının netleşmediğini, ancak belirlenen takvime uygun süreçlerin izlendiğini belirtti. Melaib, planın değiştirilebileceğini veya ertelenebileceğini, bunun temel nedeninin ordunun Hizbullah ile çatışma yaşanmasını önlemek olduğunu vurguladı. Melaib, Ali Laricani’nin Beyrut ziyareti sonrası Hizbullah’ın planı reddetme eğiliminin yoğunlaştığına dikkat çekti.

Ayrıca Melaib, Genelkurmay Başkanı Rudolph Heykel’in tüm siyasi liderlerle yaptığı görüşmelerde ordunun Hizbullah ile doğrudan çatışmaya girmeyeceğini teyit ettiğini aktardı.

Uluslararası boyut ve diplomasi

ABD’nin süreçteki rolü öne çıkıyor. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 19 Haziran’da Beyrut yönetimine sunulan öneride ülke içindeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasının öncelikli hedef olduğunu iletmişti. Barrack, 26 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, İsrail’in güneyden çekilmesini sağlamak için çalışacaklarını ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasıyla eş zamanlı adımlar atılacağını söyledi.

ABD-İran ilişkilerindeki karmaşıklık, sürecin yürütülmesini zorlaştıran unsurlar arasında gösteriliyor. Melaib, müzakereler başarılı olursa ve Tahran İsrail’e karşı herhangi bir hamle yapmamayı taahhüt ederse Hizbullah’ın İran kararıyla silah teslimi yapabileceğini; aksi takdirde Lübnan’ın istikrarsızlık riskiyle karşılaşacağını belirtti.

Uzman değerlendirmeleri ve olası sonuçlar

Siyasi analist Muhammed Humeyye, ABD açıklamaları ve heyet ziyaretlerinin ardından ortaya çıkan olumsuz hava nedeniyle sürecin daha karmaşık hale geldiğini söyledi. Humeyye, kararın İsrail’in karşı adımlar atmasına bağlandığını, İsrail’in işgal altında tuttuğu 5 noktadan çekilmesi, ihlallere, suikast ve saldırılara son verilmesinin bu koşullar arasında olduğunu ifade etti.

Humeyye, ordunun planını uygulama süresine zorlanmamak, Litani güneyinden İsrail’in çekilmesi ve düşmanca eylemlerin sona erdirilmesinin en önemli şartlar olduğunu vurguladı. Ayrıca ordunun hava savunma ve roket kapasitesiyle donatılmasının, Hizbullah’ın silahına alternatif oluşturacağı ve ülke topraklarını koruyabileceği görüşünü savundu.

Sonuç

Lübnanlı uzmanların ortak değerlendirmesi, Hizbullah’ın silahsızlandırılması girişiminin hem teknik hem siyasi açıdan zorlu ve çok aktörlü bir süreç olduğudur. Planın uygulanması büyük ölçüde İsrail’in atacağı eş zamanlı adımlar ile uluslararası aktörlerin tutumuna bağlı kalmaya devam ediyor.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı