DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0%
BITCOIN
3.852.457,66 -0,17%

Lübnan'daki Filistinli Mülteciler Silah Teslimine Karşı: Sabra ve Şatilla Korkusu

Beyrut ve diğer kamp sakinleri, Filistinli mültecilerin silahlarının Lübnan ordusuna teslim edilmesine karşı çıkarak Sabra ve Şatilla benzeri saldırıların tekrarlanmasından endişe ediyor.

Yayın Tarihi: 31.08.2025 13:30
Güncelleme Tarihi: 31.08.2025 17:21

Lübnan'daki Filistinli Mülteciler Silah Teslimine Karşı: Sabra ve Şatilla Korkusu

Silah teslimatı ve kamplardaki tepkiler

Lübnan ile Filistin arasında varılan anlaşmalar doğrultusunda, mülteci kamplarındaki silahların Lübnan ordusuna teslim edilmesi süreci başlatıldı. Başkent Beyrut'taki Burc el-Baracine başta olmak üzere ülke genelindeki Filistin mülteci kamplarında yaşayanlar bu karara karşı olduklarını belirtiyor. Kamp sakinleri silahları sadece savunma amacıyla değil, aynı zamanda direnişin, kimliğin ve aidiyetin sembolü olarak görüyor.

Kamp sakinlerinin görüşleri: Geçmişten alınan dersler

Suheyl İskender teslim sürecine ilişkin geçmiş deneyime vurgu yapıyor. İskender'e göre 1982'de silahların teslimi sonrasında kamplar arası çatışmalarda aynı silahlarla Filistinlilere saldırıldı ve bunun Sabra ve Şatilla katliamıyla sonuçlandığı iddia ediliyor. İskender, kamplardaki silahlı varlığın Filistinliler için hayati olduğunu, silahların tesliminin mültecleri savunmasız bırakacağını savunuyor.

Muhammed Osman ise alınan kararın Lübnan devletinin tek başına verdiği bir karar olmadığını, İsrail ve ABD'nin bölgesel planlarının parçası olduğunu ifade ediyor. Osman geçmişte Sabra ve Şatilla ile Tel ez-Zater gibi olayları hatırlatarak, silah tesliminin dolaylı biçimde teslim olmak anlamına geldiğini ve Filistinlilerin bundan zarar göreceğini belirtiyor.

Kamp sakinlerinden Usame Hamed ve 19 yaşındaki bir diğer genç Osman da benzer kaygıları dile getiriyor. Hamed silah tesliminin daha önce tecrübe edildiğini, bunun sonucunda Sabra ve Şatilla katliamlarının yaşandığını hatırlatıyor. Genç Osman ise direnişin silahının sınırda işgalciye karşı kullanılması gerektiğini, kamplarda taşınan silahların teslim edilemeyeceğini savunuyor.

Silahların anlamı: Onur, şeref ve direniş

Kamp sakinleri silahı onur ve şerefle eşdeğer görüyor. Salih İskender teslim edilen silahları ihanetin simgesi olarak tanımlıyor ve bu silahların İslami direnişi sırtından hançerlediğini ifade ediyor. Bir başka genç, Muhammed el-Abd, hiç kimsenin onurunu ve şerefini teslim etmeyeceğini, silah tesliminin söz konusu olmayacağını belirtiyor.

Mahmud İbrahim gibi bazı kamp sakinleri ise silah tesliminin Lübnan ordusunun değil, İsrail ve ABD taleplerinin sonucu olduğunu savunuyor. İbrahim buna bağlı olarak bölgede yeni bir düzen ve Orta Doğu planı oluşturulmaya çalışıldığını söylüyor.

Sabra ve Şatilla hatırlatması

Kamplarda sıkça dile getirilen bir başka gerekçe geçmişte yaşanan trajedilere duyulan korku. Metinde aktarılan anlatıya göre, 16 Eylül 1982'de Lübnan'a sığınmış Filistinliler yeni bir saldırıya maruz kaldı. Lübnan'daki aşırı sağcı milislerin üç gün süren baskınlarında çok sayıda kadın ve çocuk hayatını kaybetti. Sabra ve Şatilla kampları o dönemden bu yana mülteci hafızasında önemli bir travma olarak yer aldı. Metinde ayrıca Sabra ve Şatilla kamplarının günümüzde yaklaşık bir kilometrekarelik alana sıkıştığı ve resmi olmayan verilere göre 12 bin Filistinli mülteciye ev sahipliği yaptığı belirtiliyor.

Teslim sürecinin seyri

Lübnan-Filistin Diyalog Komitesi Başkanı Büyükelçi Ramiz Dımaşkiyye 21 Ağustos'ta Filistin kamplarındaki silahların teslimine yönelik ilk aşamanın Beyrut'taki Burc el-Baracine Mülteci Kampı'nda başladığını açıklamıştı. Dımaşkiyye sürecin gelecek haftalarda Burc el-Baracine ve diğer kamplarda yeni gruplarla devam edeceğini kaydetti.

Lübnan ordusu 28 Ağustos'ta Sur'daki Er-Raşidiyye, El-Bas ve El-Burc eş-Şimali adlı Filistin mülteci kamplarından silahları teslim aldı. Bu adımla ordunun ülkedeki Filistin mülteci kamplarında silahların toplanması kapsamında üçüncü aşamayı gerçekleştirdiği bildirildi.

Kamp sakinleri teslimatın sürmesi halinde güvenlik, uluslararası güvenceler ve mültecilerin dönüş haklarının somut olarak garanti altına alınması gerektiğini vurguluyor; aksi halde sürecin kabul edilemeyeceğini belirtiyorlar.

Sonuç: Burc el-Baracine ve diğer kamplarda yaşayan Filistinliler, silahların teslim edilmesine karşı çıkarken geçmiş travmalar ve güvenlik endişeleri öne çıkıyor. Kamp sakinleri için silahlar yalnızca birer araç değil, aynı zamanda kimlik, onur ve direnişin sembolleri olarak görülüyor.

Lübnan ile Filistin arasında yapılan anlaşmalar doğrultusunda mülteci kamplarındaki silahların...

Lübnan ile Filistin arasında yapılan anlaşmalar doğrultusunda mülteci kamplarındaki silahların Lübnan ordusuna teslim edilmesi süreci başlatıldı ancak başkent Beyrut'taki Burc el-Baracine başta olmak üzere ülke genelindeki Filistin mülteci kamplarında yaşayanlar bu karara karşı olduklarını ifade ediyor. Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Burc el-Baracine Mülteci Kampı duvarlarında, direnişin sembolleri ile Filistinli liderlerin fotoğraflarını görmek mümkün.

Lübnan ile Filistin arasında yapılan anlaşmalar doğrultusunda mülteci kamplarındaki silahların...

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı