DOLAR
42,51 -0,06%
EURO
49,28 -0,4%
ALTIN
5.757,65 0,11%
BITCOIN
3.947.371,03 0,2%

Küresel net sıfır taahhütleri ABD'nin geri çekilmesine rağmen artıyor

Net Sıfır Değerlendirmesi 2025, ABD federal kararına karşın küresel net sıfır hedeflerinin şirketler, bölgeler ve şehirler genelinde arttığını ancak güvenilirlik sorunları bulunduğunu gösteriyor.

Yayın Tarihi: 28.09.2025 11:04
Güncelleme Tarihi: 28.09.2025 11:04

Küresel net sıfır taahhütleri ABD'nin geri çekilmesine rağmen artıyor

Küresel taahhütlerde büyüme sürüyor; güvenilirlik sorgulanıyor

YEŞİM YÜKSEL - Net Sıfır Değerlendirmesi 2025, ABD federal hükümetinin net sıfır hedeflerinden geri adım atmasına rağmen küresel net sıfır taahhütlerinin arttığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, ABD dışındaki büyük ekonomilerin taahhütlerinden vazgeçmediğini ve genel kapsamın genişlediğini belirtiyor.

Değerlendirmenin kapsamı

Net Sıfır Takibi (Net Zero Tracker) tarafından yayımlanan Net Sıfır Değerlendirmesi 2025, ulusal hükümetlerden şehir ve bölgelere, eyaletlerden büyük şirketlere kadar geniş bir yelpazede taahhütlerin varlığını ve güvenilirliğini inceliyor. NewClimate Institute analisti Saskia Straub, değerlendirmenin emisyon salan kuruluşların taahhütlerinin kalitesini ve zaman içindeki değişimini dikkate aldığını aktardı.

Bulgular ve sayısal veriler

Straub'un aktardığı verilere göre, Avrupa Birliği ülkeleri ve Tayvan dahil olmak üzere değerlendirilen hükümetlerin %69'u net sıfır hedeflerine sahip. Bu taahhütler, küresel sera gazı emisyonlarının en az %74'ünü, küresel GSYH'nin (satın alma gücü paritesiyle) %77'sini ve dünya nüfusunun %79'unu kapsıyor.

Değerlendirmede yer alan 3.885 yerel yönetim ve şirketten 1.548'i henüz net sıfır hedefi belirtmemiş durumda. Ayrıca 424 şirket herhangi bir emisyon nötrleştirme taahhüdü olmadan faaliyet gösteriyor. Net Sıfır Takibi, hedef sayısı artsa da kalite derinliği açısından benzer artışın görülmediğini vurguluyor: şirketlerin sadece %7'si, bölgelerin %6,5'i ve şehirlerin %4'ü temel sağlamlık kriterlerini karşılıyor.

Uyarılar ve politika gereklilikleri

Straub, küresel ortalama sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamanın tek yolunun mümkün olan en kısa sürede net sıfır karbondioksit emisyonuna ulaşmak olduğunu belirtiyor. Bunun için şeffaf ve zaman sınırlı planlar, yakın vadeli emisyon azaltımları, güçlü yönetişim ve net hesap verebilirlik gerektiğini vurguluyor. Ayrıca fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması ve rüzgar ile güneş gibi temiz enerji kaynaklarına geçişin hızlandırılması gerektiğini ifade ediyor.

ABD özelinde etkiler ve yerel aksiyon

NewClimate Institute analisti Sybrig Smit ise ABD federal hükümetinin çekilmesinin ulusal düzeyde küresel net sıfır kapsamını GSYH'nin %93'ünden %77'sine düşürdüğünü aktardı. Ancak Smit, yerel yönetimler ve şirket liderlerinin kararlılığının ivme kazandığını belirterek, ABD'de 19 eyaletin net sıfır emisyon hedefine bağlılığını sürdürdüğünü söyledi. Eyalet hedefleri de dahil edildiğinde küresel net sıfır kapsamı GSYH'nin %83'üne yükseliyor.

Smit, net sıfır hedefi olan 137 hükümetin %67'sinin hedeflerini yasa veya resmi politikalarla güvence altına aldığını, bu oranın 2024'te %52 olduğunu belirtti. Kurumsal düzeyde ise ABD merkezli net sıfır hedefli şirketlerin sayısı geçen yıl %9 artarak 279'dan 304'e çıktı; bu şirketlerin toplam küresel geliri 12 trilyon dolar ve değerlendirilen ABD kurumsal gelirinin %64'ünü oluşturuyor.

Net sıfır taahhütlerinin dönüştürücü potansiyeli

Smit, birçok ülke, şehir, bölge ve şirketin net sıfır hedeflerini sadece iklim değil, güvenli ve refah düzeyi yüksek bir gelecek inşa etmek için de benimsediğini belirtiyor. Net taahhütlerin, hükümetler, işletmeler ve yatırımcılar için ortak bir yol gösterici sağladığını, ancak gerçek dönüşümün taahhütlerin hesap verebilirlikle desteklenen somut politikalara, yatırımlara ve iş modeli değişikliklerine dönüştürülmesiyle mümkün olacağını vurguluyor. Ayrıca dürüstlükle uygulandığında net sıfırın, dünyayı yavaş ilerlemeden on yıl içinde kararlı eyleme geçirebilecek bir kaldıraç olabileceğini ekliyor.

Netice: Rakamlar küresel taahhütlerin arttığını gösterse de uzmanlar, hedeflerin güvenilirlik ve uygulama açısından güçlendirilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı