
Küresel Doğal Gaz Talebi Rekor Kırdı
Küresel doğal gaz talebi, artan elektrik ve sanayi üretiminin etkisiyle geçen yıl %2,7'lik büyümeyle yaklaşık 4,4 trilyon metreküpe çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, 2022 ve 2023'teki küresel arz şokunun ardından doğal gaz piyasaları tekrar dengeye gelerek yapısal büyüme eğilimine dönmeye başladı. Geçen yıl, talep artışının %75'ini gelişmekte olan ekonomiler sağladı.
Ana Unsur Sanayi ve Elektrik Üretimi
Küresel gaz talebindeki büyüme, büyük ölçüde artan sanayi ve elektrik üretimi tarafından desteklendi. Bu iki sektör, 2024’teki artışın yaklaşık %75’ini oluşturdu. Asya’da gelişen pazarların ekonomik büyümesi ve Avrupa'nın sanayi üretimindeki kısmi toparlanma, bu büyümeyi destekleyen faktörler arasında yer alıyor. Ancak Avrupa’daki talep, kriz öncesi seviyelerin altında kalmaya devam etti.
Elektrik üretiminde doğal gaz talebi, özellikle Kuzey Amerika, Asya ve Avrasya bölgelerinde yüksek olurken Avrupa’da daha düşük seviyelerde gerçekleşti. Çin, Hindistan ve ABD'deki aşırı sıcak hava, elektrik sektöründeki gaz tüketiminde önemli bir rol oynadı.
Asya'nın Küresel Talepteki Etkisi
Doğal gaz talebinin bölgesel analizi yapıldığında, 2024'te Asya bölgesinin gaz ihtiyacı %6 arttı ve bu büyüme küresel talep artışının %40'ını oluşturdu. Bu artışın başlıca kaynağı Çin ve Hindistan oldu. Her iki ülkede de yılın ilk yarısındaki düşük LNG fiyatları ve yüksek sıcaklıklar gaz talebini artırdı. Çin, doğal gaz talebini %7 oranında arttırırken, Hindistan’da %10’luk bir artış kaydedildi.
Dünya Genelinde Doğal Gaz Tüketimi
Kuzey Amerika'da doğal gaz tüketimi, geçen yıl %1,8 oranında artarak yaklaşık 20 milyar metreküp seviyesine ulaştı. Bu artışın kaynağı, elektrik üretimindeki gaz talebi oldu. Avrupa Birliği'nin doğal gaz tüketimi ise %1'lik bir artış gösterdi, ancak elektrik üretimindeki yenilenebilir enerji büyümesi nedeniyle gaz talebi %5 azaldı.
Orta Doğu'da elektrik ve sanayi sektörlerindeki büyüme gaz talebini %2 artırırken, Afrika'da düşük üretim faaliyetleri nedeniyle talep artışı %1'in altında kaldı.