Kocaeli'de nadir bir koleksiyon: 5 bin parça oyuncak bebek kafası
Kocaeli'de antika dükkanı işleten Hamdi Dinibütünoğlu, yalnız yaşayan bir koleksiyonerden satın aldığı ve dikkat çeken 5 bin parça oyuncak bebek kafasını izleyiciyle buluşturuyor. Koleksiyon, kavanozlar ve akvaryumlarda sergileniyor; kimi ziyaretçiler için sempatik, kimileri içinse ürkütücü bir izlenim bırakıyor.
Koleksiyonun ortaya çıkışı ve devri
Dinibütünoğlu, iki yıl önce Kütahya'da yaşayan 82 yaşındaki bir koleksiyoncunun yıllarca biriktirdiği oyuncak bebek kafalarının olduğunu öğrendi. Koleksiyonun sahibi, 35-40'lı yaşlarda toplamaya başlayıp yaklaşık 50 yıl boyunca bit pazarları, antikacılar ve atık nadir parçalar aracılığıyla koleksiyonu genişletmiş. Dinibütünoğlu'nun aktardığına göre koleksiyonun ilk sahibi geçen yıl vefat etti; koleksiyonu ise iki yıl önce İzmit'e getirildi ve antikacı tarafından satın alındı.
Toplama ve sergileme yöntemi
Koleksiyonerin başlangıçta tamamlanmış oyuncakları sakladığı, zamanla yer tasarrufu nedeniyle yalnızca kafaları biriktirmeye başladığı ifade ediliyor. Kafalar bir litrelik kavanozlarda ortalama 50, daha büyük kavanozlarda ise yaklaşık 100 adet olacak şekilde yerleştirilmiş; bazı parçalar büyük akvaryumlara aktarılmış. Dinibütünoğlu, koleksiyoncunun kavanozlarla sergileme fikrini geliştirdiğini, kavanozların içine bebek kafa formunu bozmadan düzenleme için basit araçlar kullandığını aktarıyor.
Koleksiyonun içeriği ve dönemsel çeşitlilik
Koleksiyonda 1940–1950 model parçalarla birlikte 1980'ler ve 2000'lere ait bebek kafaları da bulunuyor. Dinibütünoğlu, farklı ifadeli parçaların bir arada olduğunu; gülen, sinirli, üzgün veya cırtlak yüzlere sahip kafaların koleksiyonda yer aldığını söylüyor. Parçalar tarihlerine göre ayrı kavanozlanmak yerine, kavanozlara karışık şekilde yerleştirilmiş; böylece aynı kavanozda farklı dönemlerden örnekler bir araya geliyor.
Koleksiyonun arkasındaki insan ve duygusal bağ
Dinibütünoğlu, koleksiyonun sahibinin yalnız yaşamının ve bebek kafalarına yüklediği duygusal anlamın alışılmadık sergileme biçiminin temelinde yattığını belirtiyor. Koleksiyonerin 'Bebekler hep güler oğlum' sözünü hatırlatan antikacı, bu ifadenin koleksiyonun motivasyonunu ve duygusal değerini özetlediğini ifade ediyor. Evde raflara dizilmiş kavanozlar, koleksiyoncunun bu parçalarda arkadaşlık ve anı arayışını gösteriyor.
Ziyaretçi tepkileri ve kullanım alanları
Topluluk tepkileri dağılım gösteriyor: bazı ziyaretçiler koleksiyonu sempatik bulurken bazıları ürkütücü buluyor. Dinibütünoğlu, koleksiyona ilgi duyan iç mimarlar ve korku evleri gibi farklı kullanım potansiyeli olan gruplardan bahsediyor. Ayrıca çocukların genelde koleksiyondan etkilenmediği, yetişkinlerin ise daha fazla şaşırdığı gözlemi de paylaşılıyor.
Koleksiyonculuğun kültürel ve toplumsal boyutu
Bu koleksiyon, koleksiyonculuğun yalnızca estetik ya da maddi değer arayışı olmadığını, aynı zamanda bireylerin anı, yalnızlık ve aidiyet duygusunu nesneler aracılığıyla ifade ettiğini gösteriyor. Eşyaların terk edilmiş veya atılmış olmasının, bir kişinin onlara yeniden anlam kazandırma sürecine dönüşmesi, koleksiyonların toplumsal ve psikolojik boyutunu ortaya koyuyor.
Sonuç
Hamdi Dinibütünoğlu'nun İzmit Cedit Mahallesi'ndeki antika dükkânında sergilenen bu koleksiyon, Türkiye'de örneğine nadir rastlanan bir arşiv niteliği taşıyor. Hem nesnelerin dönemselliği hem de sergileme biçimi, ziyaretçiler için çeşitli çağrışımlar uyandırıyor; koleksiyonculuğun beklenmedik yüzlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Not: Haberde geçen tüm kişi ve mekan adları, tarihler ve sayısal veriler korunmuştur.
ANTİKA DÜKKANI İŞLETEN HAMDİ DİNİBÜTÜNOĞLU, YALNIZ YAŞAYAN BİR KOLEKSİYONERDEN SATIN ALDIĞI VE GÖRENLERİ HAYRETE DÜŞÜREN 5 BİN PARÇALIK OYUNCAK BEBEK KAFASI KOLEKSİYONUNU SERGİLİYOR.